3 Kasım 2009 Salı

YAŞAMIN KENDİSİ KADIN , TA KENDİSİ ERKEK

Sevgili hanımlar , yaşamın kendisi kadın diyerek kadınlarımızın hayatımızın merkezinde çok önemli bir yer işgal ettiklerini ve hanımlarsız bir hayatın düşünülemeyeceğini usulca empoze ediyoruz .

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ardından ellerinize geçecek olan bu sayımızda Ulu Önder Atatürk’ü birkez daha saygı ile anmak isterim. Bugün eğer hanımlarımız hayatımızın merkezinde ise , yöneticilerse , öğretmenlerse , yol göstericilerse ve demokratik , hür Cumhuriyetimizin savunucuları ise unutulmamalıdır ki Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri sayesindedir.

Yaşamın ve estetiğin merkezinde olduğunu düşündüğümüz kadınlarımız unutmamalı ki kendileri güzelleşirken erkekler de boş durmamakta ve bu akımdan nasiplerini almaktadır. 2010 yılına girerken artık estetik cerrahi kliniklerinde ve güzellik merkezlerinde erkeklerin sık sık boy gösterdiğini biliyoruz.

Bayanların böylesine güzel ve bakımlı olduğu ortamda erkeklerinde kendilerine özen göstermelerine şaşmamak gerekli. Cilt bakımı , kimyasal peeling , lazer epilasyon , botox ve dolgu gibi ameliyatsız gençleştirme  işlemlerine erkeklerin rağbeti yadsınamaz düzeyde. Peki erkeklerin başlıca başvurduğu estetik operasyonlar neler acaba?

Nefes alma problemininde giderilerek burun şeklinin beraberinde düzeltildiği ‘septorinoplasti’ ameliyatı erkek hastaların sıklıkla rağbetini görmektedir. Septorinoplasti ameliyatları kapalı ve açık teknik olmak üzere iki ana yöntemle yapılmaktadır. Bunun kararını cerrahınız muayenesinden sonra kendisi verecektir. Erkek hastalarda sıklıkla geçirilmiş travmalarada bağlı olarak burnun ortadaki destek yapısını oluşturan septum dediğimiz kıkırdak yapıda eğrilikler ve kırıklar vardır bunların düzeltilerek nefes darlığına yönelik müdahelelerin yapılması ardından , burun sırtının (kemerli burun) , burun uzunluğunun , burun ucunun genişliği ve düşüklüğünün de düzeltilerek estetik şekil verilmesi ile operasyon tamamlanır. Yaklaşık 2 saat süren ve ağrısız olan bir ameliyattır.

Bunun yanında tabiki saç ekimi , erkekler varolduğu ve testesteron salgıladıkları sürece popülerliğini koruyacaktır. Saç ekimi şuan saçların enseden şerit şeklinde çıkarılarak tekli ve ikili üçlü saç köklerine ayrılarak saçsız bölgelere ekildiği (FUT-Folikuler Unit Transplantation) ve saçların özel aletler ile sağlıklı saç köklerinin bulunduğu bölgelereden tek tek alınarak  saçsız bölgelere ekildiği (FUE-Foliculer Unit Extraction) yöntemdir. Her iki yönteminde birbirine üstünlükleri olmasının yanında işlem sonrası sonuçlarda her iki yöntemde de kozmetik olarak mükemmel sonuçlar elde edilerek  kelliğe merhem olunmaktadır. Bu yöntemlerin kısaca farklılıklarından bahsedecek olur isek FUT yönteminde ensede ancak saçların kısa kesildiğinde görülebilecek ince bir iz kalır , ensedeki uyuşukluk hissi 2-3 ay sonra düzelir. Ameliyathane şartlarında lokal anastezi ile  yapılması uygundur, işlem sonrası gözlerde şişlik olacaktır ilk gece oturarak uyunması önerilir ve antibiyotik ile ağrı kesici kullanılması gerekir. Yaklaşık 7-10 gün istirahat ve pansuman önerilir.Birinci seansta 3000 kök saç ekilebilir ve ikinci seansın gerekeceği durumlarda en erken 6 ay sonra yapılabilir. FUE yönteminde ilk seansta 1000-1500 kök saç ekilebilir ve  ikinci seans 5-7 gün sonra yapılabilir , ensede iz olmaz , lokal anastezi ile muyenehane şartlarında yapılabilir ve 2-3 gün istirahat yeterlidir.

Jinekomasti (erkek memesinin büyüklüğü ve sarkıklığı) ise erkekler için ciddi anlamda estetik problem oluşturan bir sorundur. Aşırı kilo alıp vermekle oluşabileceği gibi hormonal bozukluklar ve birtakım hastalıkların beraberinde görülebileceği için ameliyat öncesi olası nedenler mutlaka sorgulanmalıdır. Ancak sıklıkla nedensiz olarakta karşımıza çıkar. Belli derecelerde karşımıza çıkan jinekomasti problemi hafif düzeylerde ise liposakşın ( yağ emme) işlemi ile düzeltilebilir. Eğer meme dokusunda büyüklük var ise ve liposakşın yeterli olmuyor ise meme başı çevresinden yarım ay şeklinde yapılan bir kesi ile ameliyat gerçekleştirilir ve sonrasında iz belirsiz düzeydedir. Jinekomastiye sarkmanın ve cilt fazlalığının eşlik ettiği durumlar varsa, yani ileri evreler ise meme başının yerinin düzeltilmesini ve cilt fazlalığının çıkarılmasını gerektirecektir ve izsiz olması mümkün değildir ancak özel yöntemler ile bu iz azaltılabilir. Yapılan ameliyat yöntemine göre hastanede kalış süresi 0-3 gün arasında değişir. Ameliyattan 2 hafta sonrasına kadar özel bandaj uygulanır.

Kepçe kulak deformiteside erkeklerin başına dert olmaktadır çünkü gençlik dönemlerinde kızlarımız saçları ile bunu saklasada erkeklerin böyle bir şansı olamamaktadır ve onur kırıcı sözler iştilmesine engel olunamaz. Bu çocuklarımızın büyüme döneminde ciddi psikolojik sorunlar yaratabilmektedir, bu nedenle hem kızlarımız hemde erkekler için bu ameliyatı 4 yaş sonrasında yaptırmayı önermekteyiz. Ancak ailelerin bunu önemsememesi nedeni ile kişiler erişkin yaşta bunun çarelerini kendileri arayarak çoğu zaman estetik cerrahlara müraccaat etmektedirler. Lokal ve genel anastezi altında gerçekleştirilebilen bu ameliyat işlemi kulak arkasından yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir ve yaklaşık 1 saat sürer, iz kalmaz ameliyattan sonra 24 saat bandaj uygulanır daha sonraki bir haftalık dönem için ise tenisçi bandı önerilir.

Bayanlar sayesinde  populerliğini artıran liposakşın ve karın germe ameliyatlarına da erkeklerin rağbeti az değildir. Özellikle göbek bölgesinden yağ aldırma ve karnının gençlik yıllarındaki gibi düz ve kaslı bir görüntüde olmasını isteyen erkekler bu işlemleri tercih etmektedir ancak unutulmamalı ki spor ve diyet olmadan herşeyi ameliyattan beklemek cerrahınıza haksızlık olacaktır.

Tüm bunların yanında göz çevresi estetikleri olarak bildiğimiz kırışıklıkların düzeltildiği göz altı torbalarının yeniden şekillendirildiği işlemler ile yüz gerdirme (face-lift), boyun gerdirme(neck-lift) işlemleri de erkek hastaların sıklıkla uygulattığı prosedürler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gerçek estetiğin içinizde saklı olduğunu bilmeli bizlerin ancak sizde mevcut olanı işleyebileceğimizi unutmamalısınız.

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Kasım 2009