28 Şubat 2012 Salı

BİLECİK ŞEHRİ VE DEĞERLİ ESNAFI


Bilecik şehrine geleli yaklaşık altı ay oldu. İtiraf etmeliyim ki coğrafya bilgim zayıftır , yani zorunlu hizmet kurasında bileciğin ismini gördüğümde öğrendim ben bu küçük şehri. Bilecik küçücük imkanları sınırlı bir şehir , şehrin özelliklerini yapısını tarihini de anlatmak isterim ama bugün önceliğim bileciğin değerli esnafı.

Bilecik esnafı hakkında ki bu kısa sürede yaşayarak tecrübe ettiğim küçük ama şehrin gelişememesine katkısı olan fikirlerim için özür dilerim,  anlatacaklarımı uygulamayan esnaftan ve aynı istikamette devam etmelerini rica ederim.

Bi kere bu küçücük şehirde güvenemiyorsunuz esnafa bu çok kötü. Hele bi de doktor etiketi yapıştımı üzerinize adamlar vur kaç yapmaya çalışıyor. Acaba ucuz kurnazlıkların kime ne yararı var ? En son olarak bilgisayarımın şarj kablosu arızalandı. Bi bilgisayarcıdan yenisini almak istedim , abi bu en iyisi diyerek tutuşturdu elime bir adaptör eve geldim olmadı , geri götürdüm biz eskisini tamir edelim ozaman dediler peki dedim.  Buraya kadar sıkıntı yok, çocuklar paramıda geri iade ettiler üstelik. İstanbulda işlerim var güzel ve tatlı kızla yola çıkıyoruz . Dertleniyorum yolda şarj aletini alamadım ya . Tatlı kız üzme diyor kendini İstanbul’da bakarsın tabi vakit bulursan. Neyse işlerimi hallediyorum ve ilk büyük mağazaya atıyorum kendimi o da ne bi sürü şarj aleti hemen alıyorum bi tane takıyorum laptopa tamam çalışıyor da fiyatı soruyorum şok şok şok bilecikteki arkadaşın çalışmayan adaptörünün yarı fiyatı kısmet işte.. Olay böyle bitse hiç dert etmem bileciğe dönüyorum tamire bıraktım ya kendi şarj aletimi almak için uğruyorum merhaba  doktor bey diyorlar (bu doktor bey lafını duydum mu  hazırlıyorum kendimi komik olaylara) hazır şarj aleti . Borcum ne diyorum ikinci şok şok şok  İstanbulda o çok popüler çok iyi bilinen teknoloji mağazasından aldığım yeni şarj aletinin fiyatını söylüyorlar bana tamirat için ve sıralıyorlar ben bir şey diyemeden ama şunu da bunu da tamir ettik diye . Tamam diyorum oğlum sen ver parayı çık . Ben  para kaybediyorum onalar ise bu ucuz kurnazlıklar yüzünden insan kaybediyor . Yerlisi bile durmuyor bu şehirde ….

Benim laptopta artık yaşlandı mı ne , yoksa esnafla aramı bozmak için mi böyle yapıyor bilmiyorum .. 1-2 ay öncede pili artık şarj olmuyor yeni pil alacağım . İnternetten araştırdım ama ya uymazsa diye yine bir bilgisayarcıya sorayım dedim . Bu başka bir esnaf arkadaşlar aynısı sanmayın (ticari anlayışları benzesede) .  Şehirde de yeniyim ya hep tavsiye üstüne buluyorum bu arkadaşları.. İyi esnaflar ya .. bende de bir çekim kuvveti var ama biliyorum , çekiyorum bu değerli esnafı…  Arıyorum telefonla bana şu markanın laptop pili lazım diyorum, ee tabi tanıtıyorum da kendimi , biz bakalım size dönelim diyorlar.. 10 dakika sonra telefonum çalıyor doktor bey diyor karşıdaki ses (ben yine doktor bey lafını duydum ya içim bi hoş oluyor) orijinal pili getiririz yarın elinizde 110$ + KDV isterseniz  siparişi vereyim , tamam diyorum..  Ertesi gün uğruyorum almaya , o da ne pil çakma . Konuştuğum kişi de yok orada kızcağıza diyorum ki ; ama bu orijinal değil o da bana biz zaten orijinal pil getirmiyoruz diyor saf saf bunların hepsi muadil .. ee diyorum bana orijinal dendi bide diyorum internette bunlar çok ucuz yanlışlık olmasın fiyatta çok farklı .. Diğer arkadaşla bi telefon görüşmesi yapılıyor ve biz sizi arayıp bilgi versek neden böyle olduğu hakkında deniyor. Ertesi gün açıklama çok hoş biz orijinal istemiştik ama ne hikmetse bu gelmiş 60$+ KDV de fiyatı var isterseniz  buyurun alın . Çok yorum yapmıyorum bu konuda ; yersen 110 yemezsen 60…

Sanmayın ki sadece bilgisayarcılar böyle geldiğimden beridir bu küçücük şehre  öyle ilginçlikler yaşadım ki , bir zihin jimnastiği yapsam neler çıkar acaba.

Mesela ,bide teknik servisçiler var ana merkezlerini arayıp şikayet etmeden evinize gelmeye tenezzül etmeyen , geldiğinde 2 liralık kabloyu 10 liraya satmaya çalışan para verseniz de işinizi bi kerede yapamayan..

Bide emlakçıları var bu şehrin 3 e 5 , 5 e 10 fiyat veren doktor olduğunuzu öğrenince . Daha şehre gelir gelmez dumura uğratıyorlar sizi…

Biliyormusunuz benim halen parasını ödemiş olduğum ama ürünleri alamadığım çok değerli esnaflar var bu şehirde .  Ama yazmaya utanıyorum çok saf olduğum anlaşılmasın diye ..

Sanmayın ki herkes böyle bu şehirde çok iyi insanlar ve dostlar da var bu şehirde ama yine de dikkat derim yolunuz buraya düşerse …

Herşeyin  gerçek bir değeri var arkadaşlar bu Ahmet için farklı Mehmet için farklı olmamalı , herkes işini hakkını vererek yapmalı ve hak ettiğini almalı . Dediğim gibi benim için hiç sorun değil ben sadece para kaybederim ama bu şekilde davrananlar insan kaybederler ve kaybettirirler.

Dedim ya küçük bir şehir burası , kafalar küçük , düşünceler küçük , hesaplar küçük ….. Büyür mü ? büyür ama yerli halka yazık olur….

22 Şubat 2012 Çarşamba

LEZZETLİ MEKANLAR


Harika bir lezzeti nerede keşfedeceğini nerede karşısına çıkacağını bilemiyor insan . Eskişehir’in yerini bilmezken artık ayda bikaç kez uğrar oldum . E tabi gezelim görelim yiyelim muhabbeti çok önemli . bu güzel şehre ilk gittiğimde tabi ki bende herkes gibi çiğ börek tattım ama ne yalan söyleyeyim benim tarzım değil çok yağlı ve ağır ama yine de denemeden dönmeyin derim.

Yalnız Mezze Restaurant diye bir yer var ki adı gibi meze cümbüşü sunuyor. Bi kere belli gecelerde mekana rezervasyon yapmakta fayda var ama sakın benim gibi internetten yapmayın çünkü internet hizmet vermiyormuş sonra işiniz şansa kalır. (Bu internet olayında benden eksi puan aldılar).  Dedim ya mekan adı gibi meze konsepti üzerine kurulu küçük ve şirin bir balık restaurantı. İnternetten yaptığım rezervasyon sayesinde önce sıcak birer çay içmek zorunda kalıyoruz yanımdaki güzel ve tatlı kızla. Her çay yudumunda gerçekten internetten mi yaptın rezervasyonu diye soruyor bana tatlı tatlı. Neyseki garson yetişiyor da meze seçmek için sizi meze dolabının yanına alayım diyor . Biraz sıkıntılı başlayan gece  benim için şenlenecek belli oluyor. Çocukta çok iyi sağolsun anlıyor beni ve  abi ben en iyisi hepsinden karışık yaptırayım diyor bıyık altı gülerek , yaptır diyorum bende çok istemez bir tavırla. Bu mekanın meze bölümü bana direk Cunda yı hatırlattı , ayrıca İstanbul da dahi bukadar çok meze biçok mekanda bulunamıyor. Heyecanla tatmayı bekledim.

Mezelerin lezzeti de görüntüleri gibi çıktı ve beni yanıltmadı . İsli kerevizi ilk kez bu mekanda tattım ve vuruldum, şiddetle tavsiye ederim. Balık mücver ve cunda böreği ise bence ara sıcak olarak muhakkak denenmeli. Çeşit çeşit lezzetli  meze ve gerçekten fark yaratabilen ara sıcak servisinden sonra önerim bu mekanda meze yi ön planda tutmanız çünkü mezeden sonra gelen ana balık servisi ve lezzeti biraz hayal kırıklığı. Rakı balık meze ye göre fiyatları da çok uygun olan bu mekanı ziyaret ederseniz mutsuz ayrılmazsınız.

19 Şubat 2012 Pazar

LEZZETLİ MEKANLAR


Hiç mi öneri üzerine veya internet’ten , magazin den araştırarak bir mekana gitmediniz? Eminim birçoğunuz öncelikle internete bakıyorsunuzdur.  Ben açıkçası yeni mekan bulma yeni yerler  keşfetme, araştırma konusunda çok başarılı değilim ama bu yeni mekanlarda çok iyi keyif çıkarmasını bilirim. Bu nedenle öncelikle bu yeni mekanları bulan ve bana bu eşsiz lezzetleri tattıran araştırmacı ekibe teşekkür ediyorum.

Bu ekip iyidir, hoştur, araştırmacıdır ama biraz da tembeller . Her yeni mekanda aynı muhabbet burası nefismiş ,  hemen fotoğraf çekelim ve bizde internette yazalım. Çok uzun zamandır beklemekteyim ne zaman yazarlar ne zaman bu güzel tecrübeleri paylaşırlar diye ama tık yok.

Artık iş başa düştü  diye düşünerek ve belki bu ekibi de ateşlerim umudu ile gerçekten sevdiğim ve sevilebileceğini umduğum mekanlar hakkında gerçekçi bilgiler vermeye çalışacağım.

Cuma akşamı bir AVM de arkadaşlarla muhabbetteyiz sonra program değişikliği falan oldu birlikte yemek yiyelim dedik. Dedim ya ben mekan araştırmam ama iyi keyif sürerim.  Kafadan , güzel bir yere gidelim lezzetli olsun diye girdim lafa (AVM lerde yemek yemek çok sıkıcı- istisnalar hariç ilerde onları da yazarız).  Bikaç öneriden sonra Akdeniz Hatay Sofrası ismi bana çok cazip geldi. Hatay’a da hiç gitmedim ama sanırım Kıbrıs’ın karşısında ya bi ısınma oldu içimde . İyi ki de ısınmışım hiç yanıltmadı beni Vatan caddesinde ki Akdeniz Hatay Sofrası (Bu mekanın başka şubesi yok).

Mekan çok temiz, çalışanlar çok nazik. Daha girer girmez acıktığınızı hissediyorsunuz. Hatay yemekleri yağlı biraz ama lezzet harika.  Lezzeti her zaman bir o kadar arttıran sunum ise çok yerinde . Mekandan elektriği aldım ya artık menüye bakmak için sabırsızlanıyorum. Allahım bunlarda ne ; testi kebabı , tuzda kuzu , bin çeşid kebap bi kafam karışıyor ki garson yetişiyor bu gece tuzda kuzu öneririm diyor eyvallah diyoruz (Tuzda kuzunun sunumu da bi harika alevler içinizde yanınıza yaklaşıyorlar ve sonra tokmaklar ile tuzu kırarak servis ediyorlar). Meze seçeceğiz aynı dert , hepsinden tatmak istiyorum seçenek çok. Çok zorlamıyoruz kendimizi  donatıyoruz sofrayı (mekdus, maklube, acılı ezme , muhammara, humus,kaytaz böreği, içili köfte vb hepsi yöresel).  Ha bide belirtmeliyim ki Hatayla , Kıbrıs (K.K.T.C) yemekleri ,mezeleri gerçekten çok yakın bide Hataylılar kızmasın ama Humus Kıbrıs’ta daha güzel (memleketim diye demiyorum).  Mekanın bi özelliği daha var gitmeden 2-3 saat önce arıyorsunuz ve kaç kişilik kebap istediğinizi söylüyorsunuz sizin için hazırlıyorlar çünkü bu özel kebapların pişme süresi uzun.  

Çok uzatmak istemem Akdeniz Hatay Sofrası kebapları , mezeleri, salataları, ara sıcak servisi ve patladım dedikten sonra gelen tatlıları ile gerçekten gidilmeye ve tadılmaya değer bir mekan. (Not. Mekan da alkol yok).  E tabi bu güzel lezzetlerin bir bedeli olmalı ama bence bu konu da da mütevaziler kişi başı 50-60 tl çok çok iyi bir ziyafet için yeterli .

Son olarak şunu belirtmeliyim ki tüm bunları lezzetlendiren yanımda ki güzel insanlar….

13 Şubat 2012 Pazartesi

KİMSE SEYAHATE GİTMESE HEP SEVDİKLERİMİZLE OLSAK


Sevgili Gamze ne olur seyahate gitme hep bizimle kal bu güzel duygularla ve Atakanla. (Gamze ile ilgili : http://atakan310309.wordpress.com/2012/02/03/seyahate-giden-anne-gibiyim/)

Hissettiklerin içinde bulunduğun durum haklı olarak seni çok yıprattı ki bu kadar samimi bir şekilde hissettiklerini tüm çıplaklığı ile bizlerle paylaştın. O kadar samimi o kadar içtendi ki yazdıkların bi çoğumuz satırların sonunu ağlamaktan okuyamadık. Gamze , herkes senin için dua ediyor bir an evvel ilik bulunsun sağlığına kavuş diye, sakın ama sakın mücadeleyi bırakma ..

Senin bu serzenişin öyle bir sinerji oluşturdu ki artık bir misyon üstlenmiş durumdasın, bu nedenle seyahate gitme hayalinden vazgeç çünkü senin öncülüğünde seninle aynı duyguyu paylaşan insanlar sanırım diğer “Gamzeler” için bir şeyler yapma çabası içerisinde olacaktır. Maalesef ülkemizde eksikliklerimiz , yetersizliklerimiz yüzümüze vurulmadan fark edemiyoruz..

 Artık daha duyarlı daha sevgi dolu , inanan ama toplumu ve kendi kaderi için sadece inanmanın yetmediğini bilen çalışkan, duyarlı ve mücadele eden , sadece kendi için değil, çevresi için de çalışan bir toplum yaratabilmek adına bizim sana ve diğer “Gamzelere”  ihtiyacımız var…

11 Şubat 2012 Cumartesi

14 ŞUBAT SEVGİ GÜNÜ


Sosyal medyada 14 şubat sevgililer günü kalksın , kutlanmasın hatta ve hatta tüm özel günler kalksın diye söylemleri izlemekteyiz şu son günlerde .

Günümüzde zaten yoğun çalışma temposu ve stres nedeni ile sevmeyi unuttuğumuz sevdiklerimizi ihmal ettiğimiz bir kısır döngü içerisindeyiz . 14 şubat sevgililer günü değil, sevgi günüdür ve bu özel günde sevmenin sevilmenin nekadar değerli olduğu birkez daha herkes tarafından hatırlanır . Böylesine özel günler olmasa ör. Anneler günü , babalar günü , sevgililer günü, kadınlar günü ve hatta aids haftası vb. gibi acaba kaçımız rutin hayatı içerisinde aynı duyarlılığı gösterir bilemiyorum.

Bu nedenle böyle özel günler olmalı ve sahip çıkılmalı ki herkes kendi dışında ki hayatları da hatırlasın önemsesin.

Sevdiklerinizi seni seviyorum sözcüğünden mahrum etmediğiniz bu özel günde sevgiyle dolup taşmanızı umarım.

Tüm sevdiklerim ve bütün insanların 14 şubat sevgi gününü kutluyorum.