1 Haziran 2010 Salı

AŞIRI KİLO KAYIPLARI SONRASI VÜCUT ESTETİKLERİ

Sıfır beden olma trendi bir miktar popülaritesini yitirse de tüm bayanlar genç kızlıklarında ki o narin ve kusursuz vücutlarının arayışı içerisindedirler. Dişilik, çekicilik, seksapalite gibi kadın doğasını oluşturan kavramlar neyazık ki evlilik, sedanter yaşam ve doğurganlık süreçleri ile sekteye uğrar. Ancak bu yaşam dönemi atlatıldığında ve kırklı yaşlara gelindiğinde sanılanın aksine kadınların içindeki kıvılcım tamamen sönmemiştir hatta kıvılcımın rahatlıkla büyük yangınlar oluşturabileceği bir döneme girilmiştir. Peki ruhsal olarak altın çağına gelmiş olan kadınlarımızın acaba kaçta kaçının vücutları buna eşlik edebilmiştir?
Artık bu andan sonra yirmili yaşlaradaki vücut arayışı içerisinde bayanlar fazla kilolarına savaş açmıştırlar. Bu süreçten kazanan olarak çıkmak için tüm silahlarını kuşanmış olan bayanlar kepekli besin üreticilerini bir hayli mutlu ederler, denenmemiş spor bırakmazlar ve muhakkak bir diyet koçu ile akraba olurlar daha da ilerisi mideye yönelik operasyonlar bile yaptırırlar. Peki sonuç? Evet sonuçta günümüzün en çok can yakan hastalığı olan obeziteden savaşı kuralına göre oynayanlar galip çıkar ama ayna karşısına geçtiklerinde tüm bu süreç içerisinde fark edemedikleri gerçek ile yüzleşirler vücutları geçen yıllar içerisinde kendilerine ihanet etmiştir.
Aşırı kilo kayıpları sonrası yaşında ilerlemesi ile cilt ve cilt altı dokuların sıvı, kollajen, hyalironik asit ve elastisite yeteneğini kaybetmesine bağlı olarak cilt havası sönmüş bir top misali içi boş sarkık bir hal alır. Bu deformiteler sıklıkla yüz ve boyun, göğüsler, kollar, bacak iç yanları, karın ve kalça bölgesinde kendini gösterir. Bu dönemde de neyazık ki aranmadık çözüm bırakmayan bayanlar masajlar, radyofrekanslar, lazerler ve benzeri birçok yöntem ile vücutlarını toparlamaya çalışsalar da obezite sonrası aşırı kilo kayıplarında cerrahi kaçınılmazdır.
Yapılabilecek cerrahi işlemler her bölge için farklıdır hatta sanıldığı gibi sadece gerdirme opersayonlarının yeterli gelmediği bölgelerde cildin boşalmış bölümleri doldurulmalıdır.
Tabi ki bu rahatsızlıktan şikayetçi olan hastaları ameliyat etmeden önce detaylı bir genel tarama yapılır çünkü obezite nedense geldiği gibi gitmez ve gerisinde diabet, hipertansiyon, aterosklertotik hastalıklar, kalp rahatsızlıkları gibi artık size ömür boyu eşlik edecek miraslar bırakır.
Yapılan genel muayenelerinde bir problemi olmayan kişiler artık ameliyat olmaya adaydırlar ancak bu noktada da en önemli olan şey cerrahları ile samimi ve yeterli zaman ayrılmış bir görüşmedir. Ne aradığını bilmeyenlerin ne bulduğunu anlayamayacakları malumdur bu nedenle vücuttaki rahatsızlık veren noktaların detaylı olarak cerrahınız ile paylaşılmasında fayda olacaktır. Sonucu direk etkileyen bu süreç sonrasında cerrahınız size sonuçlar ile ilgili detaylı bilgi verecektir.
Peki bu deformiteleri biz Estetik cerrahlar nasıl düzeltmekteyiz. Yüz ve boyun bölgesinde sarkıklığın yanında orta yüz bölgesinde ciddi volüm kayıpları olabilmektedir. Önceden pürüzsüz olan göz çevresi kırışmış, göz altları ve yanak bölgesi çökmüş, yanaklar ve boyun sarkıp kırışmıştır. Tüm bunlar bir arada veya bazıları ayrı ayrı karşılaşılabilecek olan problemlerdir. Böyle bir yüzde sadece klasik yüz germe ameliyatları yeterli olmayacaktır ve muhakkak kaybedilen volüm yerine konmalıdır. Volüm kayıpları, sıklıkla ameliyat esnasında yine sizin vücudunuzdan otojen olarak yazırlanan yağ dokusu kullanılarak düzeltilir. Yüz germe ameliyatlarında ise göz kapakları, orta yüz sarkıklığı, çene hattını silikleştiren sarkmalar ve boyun sarkıklıkları cerrahi olarak düzeltilmektedir. Bu ameliyatlar hastanın sağlık koşulları elverişli ise genel anastezi altında yapılırlar ancak sedasyon ve lokal anastezi ile de bi kısmı mümkündür. Ameliyat sonrası ilk bir hafta yoğun olmak üzere onbeş günlük bir süreçte yüzde belirgin ödem olur ancak bir ayın sonunda kırışıksız diri ve canlı bir yüze kavuşmuş olursunuz.
Kilo kayıplarından aslında en çok nasibini alan vücut bölgesi göğüslerdir ve bizim ensık müdahale ettiğimiz hasta grubumuzu oluştururlar. Her nekadar kamuflaj edilebilsede bayanların Estetik cerrahlara müracatları sıklıkla göğüs deformiteleri nedeni ile olmaktadır.
Eğer doğumlar ve kilo alıp verme durumları sonrası meme hacmide azalarak bir sarkma meydan gelmişse memeyi sadece toparlayıp dikleştirmek yeterli olmayacaktır ve hacim kaybı için meme dokusu veya kas dokusu altına protezler yerleştirmek gerekecektir. Yaklaşık 2 saat süren bir ameliyat sonrasında üç beş günlük iyileşme dönemi ardından göğsünüzü gere gere dolaşabileceksiniz.
Karın ve bel bölgesi eğer her ikisi birlikte sarkmış ise yapılacak cerrahi belt lipectomy (circumferential abdominoplasty) diye adlandırdığımız ve bel ile karın çevresinde 360 derecelik bir kesi yapılarak kalçaların dikleştirildiği cilt ve cilt altı yağlı dokunun fazlalıklarının atıldığı karın bölgesinde ki kas dokusundaki ayrılmaların tamir edilerek sıkılaştırıldığı bir ameliyattır. Ameliyattan sonra muhakkak dren uygulanmasında fayda olacaktır. Cilt ve cilt altı tabakalar halinde estetik dikişlerle kapatılır. İlk 3 gün böyle bir ameliyattan sonra hareket etmekte hastalar biraz zorlanır. Vücudun şekillenmesine yardım etmesi amacı ile korse ameliyattan sonraki 3-4 haftalık periodda kullanılır. Bu ameliyat yerine eğer deformite sadece karın bölgesinde ise klasik karın germe ameliyatı tercih edilir. Her iki ameliyata da vücudu şekillendirmek için liposuction işlemi eklenebilir.

Ülkemiz gibi sıcak ülkelerde bayanların rahatsızlık duydukları diğer bir önemli deformite ise kollardaki sarkmalardır. Kilo kayıplarının yaşandığı dönemlerde spor ile nekadar kolların sarkması engellenmeye çalışılsa da buna yaş faktörünün de eklenmesi ile kollarda sarkmalar kaçınılmaz olmaktadır. Sırf bu kol problemi yüzünden kıyafet seçimlerinde bayanların nekadar zorlandığını, kısa kollu kıyafetlere karşı korkularını hepimiz bilmekteyiz. Böyle bir durum ileri yaşta kolların inceltilmesi için yapılan liposuction ameliyatı ile de ortaya çıkabilir bu nedenle ileri yaşlarda liposuction ameliyatı yerine kol germe ameliyatının tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Kol germe ameliyatında iz kaçınılmaz olsada bu izi kolun iç arka tarafına ve koltuk altına gizleyerek gerçekleştirilen ve tüm tabakaların estetik olarak titizce dikilip kapatılarak minimalize edilmesi mümkündür. Ameliyatta sarkmış olan deri ve yağ tabakası kesilerek çıkarılır ve biraz önce bahsettiğimiz gibi estetik olarak dikilir. Oluşacak ödemin azalması ve gerginliğin giderilmesi için özel kol korseleri veya bandaj ameliyattan sonra kullanılır.

Özellikle bacak iç yanlarında olmak üzere üst bacaklarda da kilo kayıpları sonrası sarkmalar yine cerrahi yöntemle düzeltilebilir. Deformitenin boyutuna göre değişmekle birlikte çoğu zaman sarkmış deri kasık bölgesine doğru gerdirilerek çıkarılır ve kesi izleri kasık bölgesinde gizlenecek şekilde estetik olarak sütüre edilir. Bu ameliyattan sonra da korse kullanılması gerekmektedir.

Kilo almanın estetik kaygılar dışında birçok hastalığın gelişmesine zemin hazırladığını yaşlanmayı çabuklaştırarak yaşam süresini kısalttığını açıkça belirtmek isterim. Bu nedenle bu güzel ülkenin yeşilliklerinden daha çok istifade ederek ve sporun özellikle yüzmenin hayatımızın bir parçası olmasını sağlayarak daha sağlıklı bir yaşam süreceğimizi belirtmek isterim. Ameliyatlar birçok derdimize çözüm olsada Estetik cerrahide de koruyucu önlemlerin tedavinin ilk ve en önemli basamağı olduğunu unutmayalım.
Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi  Haziran 2010