27 Temmuz 2010 Salı

BOTOX İLE TERLEME TEDAVİSİ

www.huseyinkandulu.comEskiden sorun olan koltuk altı teri, el ve ayak terlemeleri botox’un hayatımıza girmesi ile sorun olmaktan çıktı. Eğer böyle bir şikayetiniz varsa hiç korkmadan doktorunuza müracaat edin çünkü botox ile terleme tedavisi ağrısız , zaman almayan ancak size çok fazla konfor kazandıracak bir işlemdir.



İşlem öncesinde aşırı terlemenin olduğu bölgeler tesbit edilir ve bu bölgelerdeki ter bezlerine botox enjeksiyonu yapılır. 4-5 gün içerisinde etkisi ortaya çıkar ve yaklaşık 4-6 ay bu terleme derdinden kurtulmuş olursunuz. Sıklıkla hastalar tarafından yaz aylarına girerken yaptırılması tercih edilen bu işlemin herzaman yapılması mümkündür.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Kepçe Kulak Ameliyatı (Otoplasti)

Kulak gelişimi doğumdan sonraki 4-6 yaşlarda tamamlanır. Kepçe kulak deformitesi doğumsal kulak anomlileri içerisinde ensık izlenendir ve kulağın belirli kıkırdak yapılarındaki gelişimsel farklılıklar sonucu ortaya çıkar.


Hem erkek hemde kızlarda aynı oranda rastlanan bu sorun erkeklerin daha çok rahatsızlık duymasına neden olmaktadır çünkü gençlik dönemlerinde kızlarımız saçları ile bunu saklasada erkeklerin böyle bir şansı olamamaktadır ve onur kırıcı sözler iştilmesine engel olunamaz. Bu çocuklarımızın büyüme döneminde ciddi psikolojik sorunlar yaratabilmektedir, bu nedenle hem kızlarımız hemde erkekler için bu ameliyatı 6 yaş sonrasında yaptırmayı önermekteyiz. Ancak ailelerin bunu önemsememesi nedeni ile kişiler erişkin yaşta bunun çarelerini kendileri arayarak, çoğu zaman estetik cerrahlara ileri dönemde müraccaat etmektedirler. Lokal ve genel anastezi altında gerçekleştirilebilen bu ameliyat işlemi kulak arkasından yapılan kesinlikle görülmeyen bir kesi ile gerçekleştirilir, kıkırdağa yeni şekli verilir ve yaklaşık 1-1.5 saat sürer, iz kalmaz ameliyattan sonra 24 saat bandaj uygulanır daha sonraki bir haftalık dönem için ise tenisçi bandı önerilir.
İzsiz, ağrısız ve çok konforlu olan kepçe kulak onarım ameliyatı estetik cerrahinin en yüz güldürücü ameliyatlarındandır

1 Haziran 2010 Salı

AŞIRI KİLO KAYIPLARI SONRASI VÜCUT ESTETİKLERİ

Sıfır beden olma trendi bir miktar popülaritesini yitirse de tüm bayanlar genç kızlıklarında ki o narin ve kusursuz vücutlarının arayışı içerisindedirler. Dişilik, çekicilik, seksapalite gibi kadın doğasını oluşturan kavramlar neyazık ki evlilik, sedanter yaşam ve doğurganlık süreçleri ile sekteye uğrar. Ancak bu yaşam dönemi atlatıldığında ve kırklı yaşlara gelindiğinde sanılanın aksine kadınların içindeki kıvılcım tamamen sönmemiştir hatta kıvılcımın rahatlıkla büyük yangınlar oluşturabileceği bir döneme girilmiştir. Peki ruhsal olarak altın çağına gelmiş olan kadınlarımızın acaba kaçta kaçının vücutları buna eşlik edebilmiştir?
Artık bu andan sonra yirmili yaşlaradaki vücut arayışı içerisinde bayanlar fazla kilolarına savaş açmıştırlar. Bu süreçten kazanan olarak çıkmak için tüm silahlarını kuşanmış olan bayanlar kepekli besin üreticilerini bir hayli mutlu ederler, denenmemiş spor bırakmazlar ve muhakkak bir diyet koçu ile akraba olurlar daha da ilerisi mideye yönelik operasyonlar bile yaptırırlar. Peki sonuç? Evet sonuçta günümüzün en çok can yakan hastalığı olan obeziteden savaşı kuralına göre oynayanlar galip çıkar ama ayna karşısına geçtiklerinde tüm bu süreç içerisinde fark edemedikleri gerçek ile yüzleşirler vücutları geçen yıllar içerisinde kendilerine ihanet etmiştir.
Aşırı kilo kayıpları sonrası yaşında ilerlemesi ile cilt ve cilt altı dokuların sıvı, kollajen, hyalironik asit ve elastisite yeteneğini kaybetmesine bağlı olarak cilt havası sönmüş bir top misali içi boş sarkık bir hal alır. Bu deformiteler sıklıkla yüz ve boyun, göğüsler, kollar, bacak iç yanları, karın ve kalça bölgesinde kendini gösterir. Bu dönemde de neyazık ki aranmadık çözüm bırakmayan bayanlar masajlar, radyofrekanslar, lazerler ve benzeri birçok yöntem ile vücutlarını toparlamaya çalışsalar da obezite sonrası aşırı kilo kayıplarında cerrahi kaçınılmazdır.
Yapılabilecek cerrahi işlemler her bölge için farklıdır hatta sanıldığı gibi sadece gerdirme opersayonlarının yeterli gelmediği bölgelerde cildin boşalmış bölümleri doldurulmalıdır.
Tabi ki bu rahatsızlıktan şikayetçi olan hastaları ameliyat etmeden önce detaylı bir genel tarama yapılır çünkü obezite nedense geldiği gibi gitmez ve gerisinde diabet, hipertansiyon, aterosklertotik hastalıklar, kalp rahatsızlıkları gibi artık size ömür boyu eşlik edecek miraslar bırakır.
Yapılan genel muayenelerinde bir problemi olmayan kişiler artık ameliyat olmaya adaydırlar ancak bu noktada da en önemli olan şey cerrahları ile samimi ve yeterli zaman ayrılmış bir görüşmedir. Ne aradığını bilmeyenlerin ne bulduğunu anlayamayacakları malumdur bu nedenle vücuttaki rahatsızlık veren noktaların detaylı olarak cerrahınız ile paylaşılmasında fayda olacaktır. Sonucu direk etkileyen bu süreç sonrasında cerrahınız size sonuçlar ile ilgili detaylı bilgi verecektir.
Peki bu deformiteleri biz Estetik cerrahlar nasıl düzeltmekteyiz. Yüz ve boyun bölgesinde sarkıklığın yanında orta yüz bölgesinde ciddi volüm kayıpları olabilmektedir. Önceden pürüzsüz olan göz çevresi kırışmış, göz altları ve yanak bölgesi çökmüş, yanaklar ve boyun sarkıp kırışmıştır. Tüm bunlar bir arada veya bazıları ayrı ayrı karşılaşılabilecek olan problemlerdir. Böyle bir yüzde sadece klasik yüz germe ameliyatları yeterli olmayacaktır ve muhakkak kaybedilen volüm yerine konmalıdır. Volüm kayıpları, sıklıkla ameliyat esnasında yine sizin vücudunuzdan otojen olarak yazırlanan yağ dokusu kullanılarak düzeltilir. Yüz germe ameliyatlarında ise göz kapakları, orta yüz sarkıklığı, çene hattını silikleştiren sarkmalar ve boyun sarkıklıkları cerrahi olarak düzeltilmektedir. Bu ameliyatlar hastanın sağlık koşulları elverişli ise genel anastezi altında yapılırlar ancak sedasyon ve lokal anastezi ile de bi kısmı mümkündür. Ameliyat sonrası ilk bir hafta yoğun olmak üzere onbeş günlük bir süreçte yüzde belirgin ödem olur ancak bir ayın sonunda kırışıksız diri ve canlı bir yüze kavuşmuş olursunuz.
Kilo kayıplarından aslında en çok nasibini alan vücut bölgesi göğüslerdir ve bizim ensık müdahale ettiğimiz hasta grubumuzu oluştururlar. Her nekadar kamuflaj edilebilsede bayanların Estetik cerrahlara müracatları sıklıkla göğüs deformiteleri nedeni ile olmaktadır.
Eğer doğumlar ve kilo alıp verme durumları sonrası meme hacmide azalarak bir sarkma meydan gelmişse memeyi sadece toparlayıp dikleştirmek yeterli olmayacaktır ve hacim kaybı için meme dokusu veya kas dokusu altına protezler yerleştirmek gerekecektir. Yaklaşık 2 saat süren bir ameliyat sonrasında üç beş günlük iyileşme dönemi ardından göğsünüzü gere gere dolaşabileceksiniz.
Karın ve bel bölgesi eğer her ikisi birlikte sarkmış ise yapılacak cerrahi belt lipectomy (circumferential abdominoplasty) diye adlandırdığımız ve bel ile karın çevresinde 360 derecelik bir kesi yapılarak kalçaların dikleştirildiği cilt ve cilt altı yağlı dokunun fazlalıklarının atıldığı karın bölgesinde ki kas dokusundaki ayrılmaların tamir edilerek sıkılaştırıldığı bir ameliyattır. Ameliyattan sonra muhakkak dren uygulanmasında fayda olacaktır. Cilt ve cilt altı tabakalar halinde estetik dikişlerle kapatılır. İlk 3 gün böyle bir ameliyattan sonra hareket etmekte hastalar biraz zorlanır. Vücudun şekillenmesine yardım etmesi amacı ile korse ameliyattan sonraki 3-4 haftalık periodda kullanılır. Bu ameliyat yerine eğer deformite sadece karın bölgesinde ise klasik karın germe ameliyatı tercih edilir. Her iki ameliyata da vücudu şekillendirmek için liposuction işlemi eklenebilir.

Ülkemiz gibi sıcak ülkelerde bayanların rahatsızlık duydukları diğer bir önemli deformite ise kollardaki sarkmalardır. Kilo kayıplarının yaşandığı dönemlerde spor ile nekadar kolların sarkması engellenmeye çalışılsa da buna yaş faktörünün de eklenmesi ile kollarda sarkmalar kaçınılmaz olmaktadır. Sırf bu kol problemi yüzünden kıyafet seçimlerinde bayanların nekadar zorlandığını, kısa kollu kıyafetlere karşı korkularını hepimiz bilmekteyiz. Böyle bir durum ileri yaşta kolların inceltilmesi için yapılan liposuction ameliyatı ile de ortaya çıkabilir bu nedenle ileri yaşlarda liposuction ameliyatı yerine kol germe ameliyatının tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Kol germe ameliyatında iz kaçınılmaz olsada bu izi kolun iç arka tarafına ve koltuk altına gizleyerek gerçekleştirilen ve tüm tabakaların estetik olarak titizce dikilip kapatılarak minimalize edilmesi mümkündür. Ameliyatta sarkmış olan deri ve yağ tabakası kesilerek çıkarılır ve biraz önce bahsettiğimiz gibi estetik olarak dikilir. Oluşacak ödemin azalması ve gerginliğin giderilmesi için özel kol korseleri veya bandaj ameliyattan sonra kullanılır.

Özellikle bacak iç yanlarında olmak üzere üst bacaklarda da kilo kayıpları sonrası sarkmalar yine cerrahi yöntemle düzeltilebilir. Deformitenin boyutuna göre değişmekle birlikte çoğu zaman sarkmış deri kasık bölgesine doğru gerdirilerek çıkarılır ve kesi izleri kasık bölgesinde gizlenecek şekilde estetik olarak sütüre edilir. Bu ameliyattan sonra da korse kullanılması gerekmektedir.

Kilo almanın estetik kaygılar dışında birçok hastalığın gelişmesine zemin hazırladığını yaşlanmayı çabuklaştırarak yaşam süresini kısalttığını açıkça belirtmek isterim. Bu nedenle bu güzel ülkenin yeşilliklerinden daha çok istifade ederek ve sporun özellikle yüzmenin hayatımızın bir parçası olmasını sağlayarak daha sağlıklı bir yaşam süreceğimizi belirtmek isterim. Ameliyatlar birçok derdimize çözüm olsada Estetik cerrahide de koruyucu önlemlerin tedavinin ilk ve en önemli basamağı olduğunu unutmayalım.
Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi  Haziran 2010

22 Şubat 2010 Pazartesi

BURUN ESTETİĞİ VE SOLUNUM PROBLEMLERİ

Çok şık bir burun mu? Çok iyi nefes alan bir burun mu? Yoksa her ikiside mi? Çok güzel ancak sağlıklı nefes alamadığımız bir  burnumuz olsaydı acaba mutlu olabilirmiydik?

Yüzümüzün estetik olarak en değerli ve belirleyici yapılarından olan burnumuz solunum sistemine sağladığı destek ile fonksiyonel olarakta çok önemli bir yer tutmaktadır. Sağlıklı nefes alınamayan bir burun nedeni ile kronik baş ağrıları, göz altı morlukları, ağız kuruluğu, horlama, kronik üst solunum yolu problemleri ve kronik yorgunluk sendromları ile karşılaşılabilir. Bu nedenle estetik anlamda şık yapılmış ancak solunum problemleri giderilmemiş veya estetik rinoplasti ameliyatı sonrası ortaya çıkmış solunum yolu problemleri neyazık ki başarılı kabul edilemez.

Burnun estetik güzelliği kişiler arasında farklılıklar gösterebilir. Herkesin beğendiği ancak kendinizin belli noktalarından rahatsız olduğunuz bir burnunuz olabilir ve bunu düzelttirebilirsiniz veya yapısal olarak estetik olmayan ancak tamamen size özel karakteristik bir burnunuz olabilir ve burnunuzu kesinlikle elletmeye bilirsiniz.

Ancak burnun güzelliği ve çirkinliği dışında herkes sağlıklı nefes alabileceği bir burun ister. Bu nedenle sadece görsel olarak burna yaklaşmak hatalı sonuçlar doğurabilir.

Burnu anatomik olarak inceleyecek olursak kemik çatıyı ; nazal kemikler, etmoid, vomer kıkırdak çatıyı ise üst lateral kıkırdaklar, alt lateral kıkırdaklar ve septum oluşturur.

Bu kıkırdak ve kemik yapılar solunum desteğinin sağlanması için internal ve eksternal valv yapılarını oluştururlar. Ayrıca konkaların oluşturduğu türbinler havanın sağlıklı olarak akciğerlere ulaşmasında önemli role sahiptir.sinusessinusitisfluidpicturejpg

Bu bahsetmiş olduğumuz anatomik yapıların herhangi birinde doğumsal veya edinsel(travma,cerrahi müdahale,ilaç kullanımı) olarak meydana gelen bozulmalar ciddi solunum problemlerine yol açacaktır.

En sık olarak septum deviasyonuna bağlı olarak gördüğümüz solunum problemleri buruna estetik müdahale yapılmadan septoplasti ameliyatları ile veya burnun estetik girişimleri ile birleştirilip septorinoplasti ameliyatları ile düzeltilebilmektedir.

Septumun orta hattan eğrilikleri burnun tüm fizyolojik solunum işlemini sekteye uğratarak zaman içerisinde diğer yapılarda da problemler ortaya çıkaracaktır. Eğer konkalarda hipertrofi gelişmişse muhakkak bunlara da müdahale edilmelidir.

septoplastylabeled480x360 Septoplasti ameliyatlarında septumun her iki yanındaki mukozası sıyrılarak septumun eğri kısmına ulaşılır. Eğri kısım kıkırdak çatıya hasar verilmeden uzaklaştırılabilir veya değişik yöntemler ile septum yeniden şekillendirilerek  bu eğrilik düzeltilebilir.

Buruna estetik olarakta bir müdahale planlanmış ise septoplasti ameliyatına rinoplasti ameliyatıda eklenir ve burun ölçüleri, burun kemeri, burun ucu, burun delikleri ve kanatları ile burun ucu ile üst dudak açısının düzeltilmesi gibi birtakım değişiklikler yapılarak önceden hasta ile birlikte planlanan estetik değişiklikler uygulanabilir.

Septorinoplasti ameliyatı 1.5-2 saat süren çoğunlukla genel anastezi altında planlanan bir ameliyattır. Bahsettiğimiz solunum problemleri var ise nefes almanıza izin veren özel silikon tamponlar ameliyat sonunda uygulanacaktır. Ancak solunum problemi yok ise tampon uygulanmaz. Morluklar ameliyat esnasında alınan önlemler ile azaltılır ancak gelişen morluklar ameliyattan 5 gün sonra iyice gerilemiş olacaktır. Ameliyattan 1 hafta sonra burun üzerine konan atel alınır. Bu dönemden sonra ki 1.5 aylık dönemde burnun travmalardan uzak tutulması gerekmektedir. Ödemlerin gerilemesi ile yeni ve güzel burnunuza bu dönem içerisinde kavuşmuş olacaksınız ancak tam olarak burun şeklinizin oturması bir yılı bulacaktır.

HATIRLATMALAR :

Estetik burun ameliyatı olmaya karar vermişseniz doktorunuz ile yapacağınız görüşmede solunum ile ilgili şikayetlerinizden de bahsetmeyi unutmayın.

Herşeyin çok iyi geçmesine ameliyatınızın başarılı olmasına rağmen iyileşme döneminde, yara iyileşmesine bağlı olarak lokal anastezi ile düzeltilebilecek küçük şekil bozukluklarının oluşabileceğini unutmayın. Bilimsel veriler her on ameliyattan birinde böyle küçük revizyonlarının gerektiğini belirtmektedir.

Estetik ameliyatlar içerisinde yüzün ortasında yer alması ve kişide gerçekten farklılıklar yaratması nedeni ile estetik burun ameliyatı en önemli yeri almaktadır. Bu ameliyat öncesinde burnunuzu iyice incelemiş ve gerçekten bu değişikliklere hazır olup olmadığınıza karar vermiş olmanız gerekir. Burnunuzun neresinden rahatsız olduğunuzu net olarak belirlemeli ve doktorunuza bunları çok net olarak söylemelisiniz.

Yapılan ilk görüşme ve muayene sonrası hemen ameliyat kararı almak böylesine önemli bir ameliyat için çok aceleci bir karar olacaktır. Hastanın net kararını vermesi için zaman tanınmalıdır. Kararsız kişilere bu ameliyatın yapılmasını daha sonraki dönemde mutsuz olma olasılıklarının yüksek olması nedeni ile pek önermiyorum. Eğer kişi burun ameliyatı hakkında kararsız ise ileriki bir tarihte tekrar muayene randevusu verilmeli ve fikrinin netleşmesi beklenmelidir.

Hastaların tekrarlayan burun ameliyatlarına maruz kalmalarının ana nedenlerinden biride bu kararsızlıktır. Ameliyat öncesi kişinin bu fiziksel değişime tam anlamıyla hazır olması gerekmektedir. Çok güzel bir ameliyatın bile bunedenle tekrarlanmak zorunda kaldığını neyazık ki görmekteyiz.

Peki ameliyata tam anlamı ile hazırım diye düşünüyorsunuz ve doktorunuza burun kemerimden burun ucumdan rahatsızım diye belirtiyorsunuz. Peki size yapılacak bu düzeltmeler doğru mu ? Bu noktada da tartışılması gereken her istenen burnun yapılıp yapılamayacağıdır. Unutmayın arkadaşınızın burnu veya medyada ki ünlü birinin burnu size yakışacak diye birşey yoktur. Bunedenle en doğal ve en güzel burna sahip olabilmeniz için yüz ölçülerinize uygun size özel bir burun ameliyatının planlanması ve bu planlamanın sizinle doktorunuz arasında herşeyi paylaşarak yapılması en güzel ve doğal sonucu ortaya çıkaracaktır.

14 Şubat 2010 Pazar

MEME (Göğüs) BÜYÜTME HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER


V280173_P62
Memeleri gelişimsel olarak yeterli hacime sahip olmayan veya doğum sonrası emzirmeye bağlı olarak küçülmüş ancak çok sarkmamış memeleri hacimli ve çekici görünüme kavuşturmanın günümüzde ki en güvenli ve sağlıklı yolu meme protezlerini kullanmaktır.
Genç kızlar için özellikle olmak üzere, sonraki dönemlerde de bayanların ciddi özgüven kaybına neden olabilen bu tarz sıkıntılar estetik cerrahinin gelişimi ile artık sorun olmaktan çıkmıştır.
Bilindiği gibi meme protezleri içriklerine göre temelde iki tür olup, her iki protezinde etrafı ince silikon bir tabaka ile kaplıdır. İnce silikon tabaka ile çevrili olan protezlerin bir grubunun içerisinde serum fizyolojik(saline) dediğimiz tuzlu su , diğer grubun içerisinde ise koheziv jel silikon bulunmaktadır. breastaug8 web-Siltex-Round-Implant-th web-smooth-round-imp-thumb web-gel-imp-thumb
Protezler içerikleri dışında silikonunun dış yüzey özellikleri(düzgün veya pürtüklü) ile de farklılıklar gösterirler. Protez meme dokusu altına yerleştirilecekse ameliyat sonrası kapsül kontraktürü gelişmemesi amacı ile pürtüklü yüzey protezler , kas altına yerleştirilecekse kapsül kontraktür gelişimi daha nadir olması sebebi ile düz yüzeyli protezler tercih edilir.
Şekillerine göre de protezler anatomik(damla) ve yuvarlak(round) olarak sınıflanırlar. Anatomik şekilli protezler meme alt kısmında daha fazla dolgunluk sağlayarak daha doğal bir görünüm oluştururlar. Ancak dekolte bölgesinde yeterli dolgunluğu round protezler kadar yeterli sağlayamazlar.
 breast-implant
Protez, hastanın yapılan muyenesi sonrası yeterli meme dokusunun olup olmadığı, kişinin yaşam koşulları içerisinde ki sportif faliyetleri değerlendirilerek kas altına veya meme dokusu altına yerleştirilir.
NT5346487
Protezlerin özellikleri hasta ile paylaşıldıktan ve muayene yapıldıktan sonra protezin büyüklüğü birlikte kararlaştırılır. Meme ölçüleri bilinidiği gibi, 75-80, 80-85 vb. gibi meme başı ile sırt çevresi ölçülerek elde edilen ölçütler ile bu ölçümden meme altından ve sırttan yapılan ölçümün farkı ile elde edilen A cup (10 cm), B cup(16 cm), C cup(23 cm), D cup(29cm) ve üzeri E cup olarak belirttiğimiz standartlarda değerlendirilir. Protezler cup ölçüsünde değişiklik yaparlar ve yaklaşık olarak 125-150cc lik bir protez uygulaması ile meme bir cup büyür. Hasta ile yapılan görüşme sonrası ameliyatta, planlanan meme büyüklüğüne ulaşmanın en ideal yolu farklı sizelardaki protezlerin ameliyat esnasında denenmesi olacaktır.
Protezin meme dokusu veya kas altına yerleştirilmesi 4 ana yol ile gerçekleştirilir.
breastaug16 Bunlardan ilk üçü daha sıklıkla kullanılan meme altı, meme başı ve koltuk altı insizyonlarıdır. Bu insizyonlardan hangisinin seçileceği, yerleştirilecek protezin türü, protezin kas altına mı yoksa meme dokusu altına mı yerleştirileceği , meme başının büyüklüğü ve cerrahın deneyimi ile ilişkilidir.
breastaug17
Daha nadir olarak ise göbek deliğinden yapılan küçük insizyonlar ile serum fizyolojik içeren meme protezleri kullanılabilmektedir.
Farklı bir protez uygulama yolu da eğer kişi abdominoplasti(karın germe) ameliyatı olacaksa aynı seansta ayrı kesiler yapılmadan bu ameliyatın insizyonundan hazırlanacak tünellerden meme protezinin yerleştirilmesidir.
Meme protezi ameliyatı genel anastezi altında yapılan, ağrı kesiciler ile giderilebilecek düzeyde memelerde gerginliğe bağlı hafif ağrıların olabildiği, uygulanan yönteme göre 1-1.5 saat süren bir ameliyattır.  Ameliyat sonrasında hastanede bir gece kalmak yeterlidir, ancak eğer ameliyat sabah olmuş ise akşama eve dönmekte problem olmaz.  Meme estetiğinin yüz güldürücü ameliyatlarından olan meme büyütme ameliyatı sonrası 3 ile 5 gün arasında işinize dönebilirsiniz ancak 1-1.5 ay kadar bir süre kol ve göğüs kaslarını kullanacağınız egzersizlere ara vermelisiniz.
Ameliyatın genel cerrahi işlem sonrası gelişebilecek komplikasyonları dışında , proteze hazırlanan yuvanın küçük veya aşırı büyük olmasına bağlı protezde yer değişiklikleri olabilir. Aşırı büyük protezlerin uygulanması sonrası memelerde sarkma zaman içerisinde görülebilir. Vücudun protezi yabancı cisim gibi algılaması sonucu , protez çevresinde bir kapsül oluşur ve bu kapsüldeki kontraksiyonlar ve derecelerine bağlı olarak protezde değişiklikler meydana gelir. İleri düzeyde kontraksiyonlarda protezin değiştirilmesi gerekebilir. Cerrahi sonrası yara izinin çok küçük olması nedeni ile genellikle sıkıntı olmaz ancak vücudun aşırı yanıtı ile iyleşen yara izlerinde belirginlik olma ihtimali hasta ile paylaşılmalıdır. Meme başından uygulanan protez ameliyatları sonrası meme başında zamanla düzelecek olan hissizlik ve süt kanallarında bir miktar azalma olacaktır.
HATIRLATMALAR :
Çekici göğüslere kavuşmak için hormonal içerikli veya içeriği belli olmayan vücudunuza zarar verici ilaçlar kullanmayın . Günümüzde meme büyütmenin en güvenilir yolu meme protezidir unutmayın.
Meme protezlerinin kanser yapmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır, korkmayın.
Genç kızlık dönemlerinde takılan protezler emzirmeye engel olmaz, ayrıca rutin meme kontrollerinde görüntüleme işlemlerine engel teşkil etmez.
Meme protezleri ciddi kesici yaralanmalar almadığınız taktirde hasara uğramaz(patlamaz), böyle bir yaralanma olsa bile kohesive yapılarından dolayı vücut içinde dağılmazlar. Saline protezlerde ise vücut tarafından emilmede problem yaşanmaz.
photo-banner_2

19 Ocak 2010 Salı

ELLERİMİZ VE HAYATIMIZA KATTIKLARI ANLAM

Hayatımızın hiçbir evresinde var olan şeyler için tasa yapmayız. Var olan şeyleri yitirmeden değerini asla fark etmeyiz. Zaten hayatımızda buna benzer birçok şeyin değerini yitirmeden anlayabilmek bir erdem olsa gerek.

Bu sayfalardan sizlere daha önce burun estetiği, meme estetiği ve vücut estetikleri gibi birçok konuda bilgi vermeye çalıştım. Bunların yanında cilt kanserleri ile ilgili yazılarım oldu. Bu sayımızda ise sizlere Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dalının içerisinde çok önemli bir yere sahip olan El Cerrahisinden bahsetmek istiyorum.

Hiç düşündünüz mü daha emeklerken kullandığımız ellerimiz öncelikle doğrulmamıza ve dik durmamıza yardımcı olarak daha hayatımızın başlangıcında bizler için ne kadar değerli olduklarını hissettiriyorlar aslında.. Onlarla yiyoruz, içiyoruz, onlarla iletişim kuruyoruz, yazıyoruz…

Hayatımızın her anında kullanıyoruz ve samimiyetle söylüyorum farkında olunmadan bu kadar çok kullanılan bu organımıza göre bir çok kişi beyinlerini daha az kullanmaktalar.. Bakınız ellerimiz o kadar değerli ki ilk aşkta, ilk dokunuşta parmak uçlarından kalkan his ta kalbimize kadar işler, kalp atışları öyle artar ki bu dokunuşun ardından sanki kalbimiz fırlayacak gibi olur…

Bunun yanında hayatımızın bu kadar içerisinde olan ve her an aktif olarak kullanılan ellerimiz de zamanla yıpranmakta ve hayatın yükü onlarda da tıpkı yüreklerimizdeki gibi derin izler bırakmaktadır.

Ben aşkıma dokunduğum da eğer onu hissedemezsem daha da kötüsü ona dokunamazsam hayatımın büyük bir anlamını yitirmiş olurum ya siz..?

Böylesine değerli bir organın varlığına karşın Tıp Dünyasının duyarsız kalması da elbette ki mümkün olamazdı.

Yıllar boyunca birçok cerrah eller üzerine çalışmalar yaptı ve ellerimizin tüm yapısı ve işleyişi kavrandı. Bugün ise çoğunlukla Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahların uygulamakta olduğu El Cerrahisi doğdu.

Peki El Cerrahisi nedir ve bizler bu konuda neler yaparız? Aslında birçoklarımızın bildiği ancak kendi başına gelmeden derman aramadığı birçok alan ile ilgilenir el cerrahları. Örneğin doğumsal el anomalileri olarak bildiğimiz sindaktili (el veya ayak parmaklarının yapışık olması-perde el) ve polidaktili(parmakların beşten fazla olması), daha nadir olarak ta sendromik veya ilaç kullanımına bağlı bitakım hastalıklar(Konstriktif Ring sendromu, Fokomeli vb.). İlerleyen yaşlarda biçok hastalığın yansıması ellerde ortaya çıkmakta. Bunların başında romatolojik hastalıklar ve şeker hastalığı gelmekte.. Doğaldır ki böylesine çok kullanılan bir organın başına yaralanmalar da daha sık gelecektir… Eğer kişi şanslı ise ve tüm bu olasılıklar başına gelmediyse günün sonunda ellerindeki kırışıklıklar her gün gözünün önünde olacak ve ona şöyle fısıldayacak ruhun genç, beynin genç , kıpır kıpırsın ama bizler yıprandık ve yaşlandık…

İşte tam da bu alarm zamanlarında deneyimli bir plastik cerrah devreye girer. El ameliyatlarında parmakların fonksiyonu ve duyusu bizler için önceliklidir. Örneğin altı parmaklı bir çocukta eğer siz yanlış parmağı ameliyat ile alır ve geride çalışmayan parmağı bırakırsanız bunun kişinin yaşamı üzerindeki etkisi feci olacaktır veya perde elli bir çocuğun parmaklarını ayırdıktan sonra parmaklarında deformiteler ve duyu kayıpları oluşursa bu çocuk bu yüzden ileride belki de pek çok şeyden mahrum kalacaktır.

Romatolojik hastalıklara bağlı (romatoid artirit vb.) ve Diabet hastalığındaki duyu kayıplarına bağlı olarakta elde bitakım deformiteler ve enfeksiyonlar gelişebilmektedir. Böyle durumların tedavilerinin zor olması nedeni ile öncelikle koruyucu tedbirlerin alınması gerekecektir. Örneğin diabet hastalarının şekerlerinin normal seviyelerde korunması ellerinin travmalardan uzak tutulması , ellerin nemli tutulup hijyenine dikkat edilmesi istenmeyen parmak kesilmelerinden kişiyi koruyacaktır. Romatolojik hastlıklarda ise parmakta hareketi sağlayan tendonların(kirişlerin) kılıflarında deformiteler gelişmeden iyi uyum sağlanacak ilaç tedavisi ve fizik tedavi uygulamaları parmaklarda istenmeyen şekil bozukluklarından kişiyi koruyacaktır.

Elin travmalarında ise (parmak kesilmeleri ve kopmaları, bilek kesileri , elin veya kolun tendon,sinir ve damar yaralanmaları) elin tüm yapılarına hakim olan tek cerrah tarafından müdahalenin yapılması önceliklidir. El cerrahisi yapacak kişilerin muhakkak mikrocerrahi deneyimine sahip olmaları gerekmektedir çünkü bir parmak kopmasında yapılacak olan damar ve sinir tamiri muhakkak mikroskop kullanımını gerektirecektir. El cerrahları elin kemik yapılarına ve kırıklarının tamirinde deneyime, damar ve sinir yapılarının yaralanmalarında atravmatik teknik ile mikrocerrahi deneyimine, tendon(kiriş) yaralanmalarında elin anatomisine ve fonksiyonel bilgilerine hakimdirler. El ameliyatları cerrahın deneyimi nekadar çok olursa olsun unutulmamalıdır ki neticeleri her zaman yüzde yüz başarılı olan ameliyatlar değildir. Bir kere hasarlanmış bir elin tekrar eski haline dönmesi maalesef ki çok zordur, bunedenle özellikle sanayi işçilerinin veya ülkemizde daha yoğun olan hayvancılık ve ziraat sektöründeki işçilerin koruyucu özel eldivenleri kullanmaları çok önemlidir.

Travmalara bağlı yaralanmalar yanında ülkemiz gibi güneş ışınlarının yoğun hissedildiği bölgelerde ellerde oluşan ve iyileşmeyen yaraların cilt kanserleri olabileceğinin unutulmaması çok önemlidir. Tırnaklar altında ben benzeri oluşabilecek renk değişikliklerinin de cilt kanserlerinde en ciddi olan malign melanomun bir başlangıcı olabileceği unutulmamalıdır. Tabi ki cilt kanserlerinin de oluşumundan sonra cerrahi tedavisi mümkündür ancak en azından 25 koruma faktörlü bir güneş koruyucunun devamlı kullanılması ve sigaranın hayatımızdan çıkarılması bu can sıkıcı rahatsızlığı bizden uzak tutacaktır.

Tüm bu hastalıkların dışında ellerin kişinin yaşını en fazla gösteren bölgeleri olması ve yüzü-gözü, burnu-poposu, karnı-memesi yapılı ancak elleri parşömen kağıdı gibi buruşmuş kişilerin ortaya çıkması ile estetik cerrahlar bu yöndeki çalışmalarını da yoğunlaştırdılar ve el gençleştirme ameliyatlarını uygulamaya başladılar. Böylelikle eller 15–20 yaş birden gençleştirilebilmeye başlandı.

Aslında elin yaşlanması vücudun diğer bölgeleri ile uyumlu ise çok dert olmuyor veya kişin diğer vücut bölgelerinde gençleştirmeye yönelik yapılmış estetik müdahaleler yoksa eller göze batmıyor ancak bunların tersi durumlar gerçekten rahatsız edici olabiliyor. Yaşlanmakla birlikte elin yağ dokusunda azalma, ciddi kırışıklıklar ve damarlarda belirginleşme ortaya çıkmakta.

Elde meydan gelen hacim kayıplarını hazır dolgu maddeleri veya vücudumuzun başka yerlerinden alınan yağ dokuları ile tamir etmekteyiz. Damarsal yapılardaki belirginleşmeler ise skleroterapi ve lazer gibi yöntemler ile yok edilmekte. Yaş ve güneş etkisi ile ortaya çıkan ciltteki kahverengi lekeler ise muayene sonucu derinliği değerlendirilerek değişik peeling veya lazer yöntemleri ile tedavi edilebilmekte.

Dokunduğunda hisseden ve hissettiren, yazdığında düşündüren, konuşmadan anlatabilen, sağlıklı ve genç ellere sahip olmanız dileğiyle..

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Ocak 2010