6 Aralık 2009 Pazar

YÜZ ESTETİKLERİ

Yüz estetikleri denince hedeflediğimiz olay zamana, kötü yaşam koşullarına(stres, sigara, hava kirliliği, beslenme bozuklukları vb..),güneşin etkileri ve yerçekimine karşı mücadele ederek yaşlanmanın en önemli belirtisi olan kırışıklıklara ve yüzdeki sarkmalara karşı koymaktır.
Yüz estetiklerinden bahsederken yüzü 3 ana bölgede inceleyebiliriz ; Üst yüz: şakak bölgesi, alın ve kaşları içerir; Orta yüz: yanak ve dudak bölgesini içerir; Alt yüz: çene altı ve boyun bölgesini içerir. Her bir bölgeye tek tek ya da bir arada cerrahi girişim uygulanabilir. Tüm bu bölgelere 30’lu yaşlarda yaşlanmayı durdurmaya yönelik ve ameliyatsız estetik yöntemleri ile, 40’lı yaşlarda küçük cerrahi müdahaleler ve orta yüz bölgesine yapılacak müdahaleler (mid-face lift) ile, 50’li yaşlar ve sonrasında deformitelerin durumuna göre bu işlemlere ek olarak daha ciddi yüz germe ve boyun germe işlemleri ile müdahale etmek mümkün. Zamanın vücudumuzda ve yüzümüzde olan yansımaları bizlerin olgunluğunu, çekiciliğini artırsada bu yansımaların fazla düzeyde ortaya çıkması sonucu kıpır kıpır ruhumuzla örtüşemediğinden yüz estetiklerine ihtiyaç duymaktayız.
Özellikle 30-40’lı yaşlarda dişiliğinin, anneliğinin ve iş hayatında liderliğinin zirvesinde olan bir bayanın yüzünde yorgun,  bitkin , bezgin bir ifadenin olması hoş olmasa gerek. Tercihimiz ruhen ve bedenen hayatının en verimli döneminde olan bayanlarımızın yüzlerinin ışıl ışıl , enerji dolu , alımlı , bakışlarının canlı ve de güçlü olması yönünde..
Bu nedenle 30-40’lı yaşlarda küçük ama çok faydalı olan bazı önlemleri almamız şart. Öncelikle iyi bir cilt bakımı gerekmekte. Cilt bakımı dediğimiz olay içerisinde cildin titiz bir biçimde temizliğinin sağlanması , cildin nemlenmesine ve canlılığının artırılmasına yönelik koruyucu ürünlerin kullanılmasıdır. Bu bakımları uygularken kullanacağınız ürünlerin güvenilir dermokozmetik ürünler olmasını içerikleri hakkında detaylı bilgi almanızı öneririm. C , K ve E vitaminleri , hyalüronik asit , DMAE içeren ve bunların yanında kanserojen madde içermeyen ürünleri kullanmanız yararlı olacaktır.
Cilt bakımına gösterilecek özenin ardından bilinçli ellerde yapılacak olan kimyasal cilt temizleme işlemleri ile ciltteki ince kırışıklıklardan ve istenmeyen lekelerden kurtulmak mümkün. Kimyasal peeling olarak bilinen bu işlemde cildin yüzeyel tabakası birtakım meyve asitleri veya kimyasal maddeler ile soyulmakta ve alttan daha fazla su tutan canlı, sağlıklı pürüzsüz bir cildin oluşması sağlanmaktadır. Bu işlemde kullanılan asidin hazırlanış biçimi ve içeriği önemli olup tek sefer veya seanslar halinde uygulanabilmektedir. Güneşin etkisini azalttığı sonbahar kış dönemlerinde uygulamak istenmeyen etkilerin oluşmasına engel olacaktır.
Yüz bölgesinin canlılığını korumak için cilt ve cilt altı dokularda zamanla azalan hyalüronik asit, kollagen, vitamin ve minerallerin yerine konmasına yönelik yüz mezoterapisine başvurmakta erken dönemlerde yaşlanmayı durdurmak adına yararlı olacaktır. Bu işlem özel iğneler ile cilt altının gerekli bölgelerine yapılan ilaç enjeksiyonlarıdır. Yapılacak bölgelere göre lokal anestezi gerektirebilmektedir. Seanslar halinde uygulanan bu işlemler ile ciltte gerginlik , canlılık ve ışıltı artacaktır.
Yüzdeki lekelerin ve kırışıklıkların giderilmesine yönelik lazer ile cilt soyma(yüz yenileme) ve dermaabrazyon dediğimiz işlemler etkili olacaktır. Her iki işlemde lokal anestezi altında gerçekleştirilebildiği gibi daha ileri anestezi işlemleride gerektiğinde uygulanabilir. Yapılan işlem sonrasında yüzdeki deforme olmuş cildin yenilenmesi ve cilt altındaki kollagen yapımının uyarılması ile daha canlı pürüzsüz ve gerginliğine yeniden ulaşmış bir cilt elde edilir.
Yine bu erken dönemlerde yüzün diriliğini yerine getirmek , ince kırışıklıklardan kurtulmak(kaz ayakları, kaş arası kırışıklıklar, dudak üzeri kırışıklıkları, alın ve boyun çizgileri) ve hacim kayıplarını yerine koymak için, lokal anestezi ile rahatlıkla uygulanabilen dolgu işlemleri, yağ (kök hücre) enjeksiyonları ve ağrısız bir işlem olan botox uygulamaları yardımımıza yetişmektedir.
Yüz bölgesinde ki yaşlanmanın etkilerinin kendini belirgin olarak gösterdiği ilerleyen dönemlerde botox ve dolgu işlemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda ilerleyen yaş ile cildin elastikiyetinin kaybolması cilt altı destek dokularında gevşeme olması sonucu orta yüz bölgesinde sarkma, çene hattında silikleşme, gıdı bölgesinde belirginleşme ve göz çevresi kırışıklıklarında artma göz altı torbalarında belirginleşmeye rastlamaktayız. Önceden üçgen bir yapıya sahip olan elmacık kemiklerinin belirgin olduğu , göz çevresinin dolgun ve canlı olduğu yüzümüzün artık ovalleşerek sarktığını fark etmekteyiz.
Vücudumuzun en ince cildinin göz kapaklarında olması nedeni ile yaşlanmanın ilk etkileri kendini göz çevresinde gösterir. Bu da kişide üzgün , yorgun ve yaşlı bir görüntü oluşturur. Üst göz kapağındaki sarkma bazen görmeyi bile olumsuz etkilemektedir.Göz kapağı estetiği dediğimiz (Blefaroplasti) işlemi göz çevresindeki cilt fazlalığı, buna bağlı kırışıklıklar ve göz altı torbalarının belirginleşmesi sonrası başvurulabilecek yegane çözüm olarak karşımıza çıkmakta. Lokal anastezi ile kolaylıkla uygulanabilen bu işlemde ciltteki fazlalığın çıkarılması ve cilt altı yağdokusunun(göz altı torbaları) yeniden şekillendirilmesi esastır. Göz çevresinde oluşacak olan morluk ve şişlikler 3 ile 5 gün arasında azalacaktır ve kişi rahatlıkla ameliyatın ertesi günü işine dönebilmektedir. Kısa ve ağrısız olan bu işlemin ardından dramatik bir fark ortaya çıkmaktadır.
Üst yüz bölgesi olarak bildiğimiz alın bölgesine yönelik ise alın germe ve kaş kaldırma işlemleri uygulanabilmektedir. Ancak alın germe işleminde her iki kulak arasından saçlı deri içerisinden yapılan uzun bir kesi olması ayrıca botoxun ve dolgu maddelerinin hayatımıza girmesi nedeni ile bu işlem cazibesini yitirmiştir. Cerrahi müdahalenin gerekli olduğu durumlarda ise endoskopik yöntemler ile kaş kaldırma ve kırışıklıkların giderilmesine yönelik yapılabilen girişimler son dönemde daha popüler olmuştur.
Orta yüz bölgesi dediğimiz yanak ve dudak bölgemizde yer çekiminden nasibini alacaktır ve bu bölgedeki dolgunluğun çeneye doğru yer değiştirmesi ile orta yüz bölgesinde bir sarkma ve boşalma meydana gelecektir.Peki yüzümüzün üçgenlikten diktörgenliğe kaydığı bu dönemde ne yapacağız? Böyle bir deformiteye yönelik erken dönemde ciltteki bollaşma ve sarkama gerçekleşmeden yapılabilecek olan müdahale kulak üzerinden yapılacak 3-4 cmlik bir kesi ile orta yüz bölgesinin gerilmesi(mid-face lift) ve sarkmış olan yağ dokusunun yeni yerine getirilmesi işlemidir. Böylelikle zaman içerisinde dikdörtgenleşen yüz yeniden üçgen şeklini alacaktır. Gerekli olan durumlarda aynı seansta yağ enjeksiyonu uygulamasıda yapılabilmektedir.
Koruyucu bakımların ve müdahalelerin yapılmadığı bir yüzde daha erken olarak ciltte ve boyunda sarkma karşımıza çıkacaktır. Böyle durumlarda uygulanacak işlemler boyun germe , klasik yüz germe(face-lift) ve bu işlemlere orta yüz germe işlemi ile yağ enjeksiyonlarının eklenmesidir. Yüz germe işlemleri için verdiğimiz mücadele en az görünür iz ile en etkili sonucu almaktır. Klasik yüz germe işleminde kulak önünden saçlı deriye uzanan bir kesi ile yüz bölgesindeki cilt altı destek dokulardaki sarkma toparlanır . Bu işlemde kesi kulak arkasına da uzatılarak boyun kaslarınada yapılacak işlemler ile boyundaki sarkma ve kırışıklıklar giderilir, çene açısı belirginleşir, gergin bir boyun görünümü kazandırılır. Yaklaşık 3-4 saatlik bir ameliyattır ve genel anestezi ile uygulanır. Ameliyat sonrasında ilk gece hastanede geçirilir. Yüz bölgesinde oluşacak şişliklerin ve morlukların iyileşmesinin ardından kişi 10-14 gün içerisinde işine dönebilir.
Cilt fazlalığının olmadığı ancak boyun bölgesinde belirgin yağlanma (gıdısı) olan kişilerde lokal anastezi ile yapılabilecek olan liposuction işlemi ile gergin bir boyun elde etmek mümkün olacaktır.
Sevgili okurlar Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahide vücudumuzun doğal yapısına zarar vermeden yeniden yapılandırma ve şekillendirme işlemi yapmaktayız. Bu işlemler öylesine geniş bir alanı içermekte ki bizlerin ameliyatlarında planlamanın kişinin hastalığına ve fiziki yapısına göre özel olduğunu , bu nedenledir ki herkese yapılacak yüz germe işlemi , meme küçültme işlemi , kanser ameliyatları, yanık cerrahisi vb., işlemlerin standart olamayacağını, yapılacak olan işleme ancak fizik muayeneden sonra hekiminizce karar verileceğini  hatırlatmak isterim.
Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Aralık 2009

3 Kasım 2009 Salı

YAŞAMIN KENDİSİ KADIN , TA KENDİSİ ERKEK

Sevgili hanımlar , yaşamın kendisi kadın diyerek kadınlarımızın hayatımızın merkezinde çok önemli bir yer işgal ettiklerini ve hanımlarsız bir hayatın düşünülemeyeceğini usulca empoze ediyoruz .

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ardından ellerinize geçecek olan bu sayımızda Ulu Önder Atatürk’ü birkez daha saygı ile anmak isterim. Bugün eğer hanımlarımız hayatımızın merkezinde ise , yöneticilerse , öğretmenlerse , yol göstericilerse ve demokratik , hür Cumhuriyetimizin savunucuları ise unutulmamalıdır ki Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri sayesindedir.

Yaşamın ve estetiğin merkezinde olduğunu düşündüğümüz kadınlarımız unutmamalı ki kendileri güzelleşirken erkekler de boş durmamakta ve bu akımdan nasiplerini almaktadır. 2010 yılına girerken artık estetik cerrahi kliniklerinde ve güzellik merkezlerinde erkeklerin sık sık boy gösterdiğini biliyoruz.

Bayanların böylesine güzel ve bakımlı olduğu ortamda erkeklerinde kendilerine özen göstermelerine şaşmamak gerekli. Cilt bakımı , kimyasal peeling , lazer epilasyon , botox ve dolgu gibi ameliyatsız gençleştirme  işlemlerine erkeklerin rağbeti yadsınamaz düzeyde. Peki erkeklerin başlıca başvurduğu estetik operasyonlar neler acaba?

Nefes alma problemininde giderilerek burun şeklinin beraberinde düzeltildiği ‘septorinoplasti’ ameliyatı erkek hastaların sıklıkla rağbetini görmektedir. Septorinoplasti ameliyatları kapalı ve açık teknik olmak üzere iki ana yöntemle yapılmaktadır. Bunun kararını cerrahınız muayenesinden sonra kendisi verecektir. Erkek hastalarda sıklıkla geçirilmiş travmalarada bağlı olarak burnun ortadaki destek yapısını oluşturan septum dediğimiz kıkırdak yapıda eğrilikler ve kırıklar vardır bunların düzeltilerek nefes darlığına yönelik müdahelelerin yapılması ardından , burun sırtının (kemerli burun) , burun uzunluğunun , burun ucunun genişliği ve düşüklüğünün de düzeltilerek estetik şekil verilmesi ile operasyon tamamlanır. Yaklaşık 2 saat süren ve ağrısız olan bir ameliyattır.

Bunun yanında tabiki saç ekimi , erkekler varolduğu ve testesteron salgıladıkları sürece popülerliğini koruyacaktır. Saç ekimi şuan saçların enseden şerit şeklinde çıkarılarak tekli ve ikili üçlü saç köklerine ayrılarak saçsız bölgelere ekildiği (FUT-Folikuler Unit Transplantation) ve saçların özel aletler ile sağlıklı saç köklerinin bulunduğu bölgelereden tek tek alınarak  saçsız bölgelere ekildiği (FUE-Foliculer Unit Extraction) yöntemdir. Her iki yönteminde birbirine üstünlükleri olmasının yanında işlem sonrası sonuçlarda her iki yöntemde de kozmetik olarak mükemmel sonuçlar elde edilerek  kelliğe merhem olunmaktadır. Bu yöntemlerin kısaca farklılıklarından bahsedecek olur isek FUT yönteminde ensede ancak saçların kısa kesildiğinde görülebilecek ince bir iz kalır , ensedeki uyuşukluk hissi 2-3 ay sonra düzelir. Ameliyathane şartlarında lokal anastezi ile  yapılması uygundur, işlem sonrası gözlerde şişlik olacaktır ilk gece oturarak uyunması önerilir ve antibiyotik ile ağrı kesici kullanılması gerekir. Yaklaşık 7-10 gün istirahat ve pansuman önerilir.Birinci seansta 3000 kök saç ekilebilir ve ikinci seansın gerekeceği durumlarda en erken 6 ay sonra yapılabilir. FUE yönteminde ilk seansta 1000-1500 kök saç ekilebilir ve  ikinci seans 5-7 gün sonra yapılabilir , ensede iz olmaz , lokal anastezi ile muyenehane şartlarında yapılabilir ve 2-3 gün istirahat yeterlidir.

Jinekomasti (erkek memesinin büyüklüğü ve sarkıklığı) ise erkekler için ciddi anlamda estetik problem oluşturan bir sorundur. Aşırı kilo alıp vermekle oluşabileceği gibi hormonal bozukluklar ve birtakım hastalıkların beraberinde görülebileceği için ameliyat öncesi olası nedenler mutlaka sorgulanmalıdır. Ancak sıklıkla nedensiz olarakta karşımıza çıkar. Belli derecelerde karşımıza çıkan jinekomasti problemi hafif düzeylerde ise liposakşın ( yağ emme) işlemi ile düzeltilebilir. Eğer meme dokusunda büyüklük var ise ve liposakşın yeterli olmuyor ise meme başı çevresinden yarım ay şeklinde yapılan bir kesi ile ameliyat gerçekleştirilir ve sonrasında iz belirsiz düzeydedir. Jinekomastiye sarkmanın ve cilt fazlalığının eşlik ettiği durumlar varsa, yani ileri evreler ise meme başının yerinin düzeltilmesini ve cilt fazlalığının çıkarılmasını gerektirecektir ve izsiz olması mümkün değildir ancak özel yöntemler ile bu iz azaltılabilir. Yapılan ameliyat yöntemine göre hastanede kalış süresi 0-3 gün arasında değişir. Ameliyattan 2 hafta sonrasına kadar özel bandaj uygulanır.

Kepçe kulak deformiteside erkeklerin başına dert olmaktadır çünkü gençlik dönemlerinde kızlarımız saçları ile bunu saklasada erkeklerin böyle bir şansı olamamaktadır ve onur kırıcı sözler iştilmesine engel olunamaz. Bu çocuklarımızın büyüme döneminde ciddi psikolojik sorunlar yaratabilmektedir, bu nedenle hem kızlarımız hemde erkekler için bu ameliyatı 4 yaş sonrasında yaptırmayı önermekteyiz. Ancak ailelerin bunu önemsememesi nedeni ile kişiler erişkin yaşta bunun çarelerini kendileri arayarak çoğu zaman estetik cerrahlara müraccaat etmektedirler. Lokal ve genel anastezi altında gerçekleştirilebilen bu ameliyat işlemi kulak arkasından yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir ve yaklaşık 1 saat sürer, iz kalmaz ameliyattan sonra 24 saat bandaj uygulanır daha sonraki bir haftalık dönem için ise tenisçi bandı önerilir.

Bayanlar sayesinde  populerliğini artıran liposakşın ve karın germe ameliyatlarına da erkeklerin rağbeti az değildir. Özellikle göbek bölgesinden yağ aldırma ve karnının gençlik yıllarındaki gibi düz ve kaslı bir görüntüde olmasını isteyen erkekler bu işlemleri tercih etmektedir ancak unutulmamalı ki spor ve diyet olmadan herşeyi ameliyattan beklemek cerrahınıza haksızlık olacaktır.

Tüm bunların yanında göz çevresi estetikleri olarak bildiğimiz kırışıklıkların düzeltildiği göz altı torbalarının yeniden şekillendirildiği işlemler ile yüz gerdirme (face-lift), boyun gerdirme(neck-lift) işlemleri de erkek hastaların sıklıkla uygulattığı prosedürler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gerçek estetiğin içinizde saklı olduğunu bilmeli bizlerin ancak sizde mevcut olanı işleyebileceğimizi unutmamalısınız.

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Kasım 2009

12 Ekim 2009 Pazartesi

Küp Kebabının Fendi Muhalefeti Yendi

Geçen hafta sonu nasıl oldu ise çok süratli bir şekilde gelmişti, bayramdan sonraki ikinci hafta sonu idi ve Ereğlide buluşacaktık. Bu iki hafta nasıl geçti anlamadım ama bildiğim tekşey inşa ettiğimiz küpümüzde kebap yapmanın zamanının geldiği idi.

Cumaartesi günü, güne ereğlide güzel bir kahvaltı ile başladık hava okadar güzeldiki aynen yazdan kalma. İki hafta önce soğuktan titrediğimiz ereğli sanki uysallaşmış bir kedi gibi ve bizi ağırlamanın küp kebabının açılışını yapmanın mutluluğunu paylaşır gibi güneşli ve sakin.

Böylesine güzel bir havada mutlu ve huzurlu olarak yapılan kahvaltı ardından Atakan abi ile küpün başına geçtik ve çalışmalara başladık. Zayıf karnımız olan kömür odunumuzun olmaması nedeni ile başlangıçta müthiş zorlandık yakmakta küpümüzü. E tabi çalı çırpı ile olacak iş değil ama yılmadık ve sonunda küpün içerisinde ateşimizi yaktık . Ateş yanmaya göre , odun yetiştiremedik ardından ve yaklaşık bir saat sonra küpün içerisinde mütkiş bir ısı ile harika bir köz oluştu.

Etleri hazırlamak bu işi önceden bilen ben olduğum için bana kaldı . Özel olarak küp kebabı için aldığımız dana , kuzu ve tavuk etlerini kaptım ve hazırlamaya başladım . Bi kısmını sosladım bi kısmını öylesine bıraktım. Daha eti hazırlarken acıkmıştım. Atakan abide boş dururmu etlere hayatımda ilk defa gördüğüm ve anlam veremediğim neyseki görüntüde kötü lezzette fena olmayan taze naneli bir sos yaptı :) .

Etleri özenle küpümüze yerleştirdik ve küpün ağzını kapatmak için çamur yoğurma işide doğal olarak bu ilk seferde bana kaldı ama her seferinde elimi çamura bulayacağım zannedilmesin biricik aşkım Esra bu manzaraya çok kızmakta çünkü. Bu işleminde ardından o güzel ereğli havasında artık gün bizimdi ve akşamı bekleyip sarı rakımıza küp kebabının dansözün sarhoşa eşlik ettiği gibi eşlik etmesini beklemeye çekildik.

Bu arada emeklerimizin karşılığını aldık aşkım Esra müthiş hazırladığı tatlısı (Browni) ve nescafe ile bize süper bir süpriz yaptı ve tüm yorgunluğumuzu aldı.

Yeni nesil kebap ustalarından Ozi ve Kaya ise boşdurmadılar bu güzel havada , Seda ablalarını eşliğinde rakı soframızın vazgeçilmez mezesi olan közde patlıcanlarımızı hazırladılar. Benden söylemesi kızlar bu çocuklarda iş var…

Beklenen an çabucak geldi ve akşam oldu mezeler hazır rakı masada , küpün içinden aldığımız sıcacık etleri açmaya başlamamızla birlikte etlerin kokusu herkesin içine işlemeye başladı. Kemiğinin üzerinden genç kız gibi salına salına dökülen etler herkesin iştahını kabarttı ve muhalefetin bittiği an gelmişti etler yendi muhalefet sustu çünkü böylesine bir lezzet kimse ummamıştı . Herkes telefona sarıldı çünkü ereğlinin müdaimlerinden bazıları aramızda yoktu bu lezzet onlara anlatılmalıydı . Onları bir güzel kıskandırdık sanırım heyecanla onlarda bir sonraki buluşmayı bekliyorlardır ama neyazık ki kış ayları onları biraz bekletecek..

Bu lezzet eşliğinde eti biraz fazla kaçırsakta Atakan abi , ben ve sarı rakı artık ereğlide yeni bir lezzet ve unutulmayacak bir iz bıraktık sanırım…

To be continue…

1 Ekim 2009 Perşembe

VÜCUT ESTETİKLERİ “LIPOSUCTION”

     Yine bir sonbahar dönemine girilirken , yazın hareketli temposunu ardımızda bıraktık . Bukez ayrıca yaz ile sonbahar arasında ramazan bayramınıda yaşadık ki uzun bir dönem bu böyle yaşanacak. Bu hareketli dönemden daha sedanter döneme geçişte beslenmemizi ve yaşam biçimimzi adapte etmemiz gerekirken ramazan ve bayram dolayısı ile metabolizmalarımız allak bullak oldu. Çok özenle hazırlanmış tatlılardan ve yemeklerden kaçımız uzak durabildik?

     Doğru olan kendi kendimizin yaşam koçu olmamız ve doğru beslenme ile sporu hayatımızın bir parçası olarak devreye sokmamız. Ancak hepimiz kendi kendimize bahaneler üreterek bunu ertelemekteyiz. Bugün son , bugün son diyerek yine tatlıları götürüyoruz. Bunun neticesinde hayatın girdiği kısır döngüde vücudumuzda yağlanmalar başlıyor önceleri önemsemiyoruz ve küçük kıyafet hileleri ile bunları gizleyebiliyoruz. Daha sonra alışverişe çıkıldığında bayanların daha çok zaman harcadıklarını ve bu bana yakışmadı , bu şuramı fazla gösterdi diyerek aradıklarını bulmakta zorlanıp daha fazla zaman daha fazla para harcayıp yinde alışverişten mutsuz döndüklerini görüyoruz.

     Birçok kişi bunu kendine itiraf edemesede evden çıkarken ayna karşısında geçirilen sürenin defalarca değiştirilen ve seçilemeyen kıyafetlerin nedeni önceden dikkat edilmeyen yaşam düzenidir.

     Böyle bir noktaya gelmeden dur demek ve spor ile doğru beslenme kurallarını hayatımızın içerisine sokmak en önemli faktör olsada bu mutsuzluk döngüsünden vücut estetikleri sayesinde yol yakın iken kurtulmak mümkün.

     Vücut şekillendirmede yaygın olarak uyguladığımız yöntem liposakşındır(liposuction). Bu konuda unutulmaması gereken en önemli nokta liposakşının bir zayıflama yöntemi değil vücut şekillendirme yöntemi olduğudur.

     Liposuction vücutta belli bölgelerde toplanan yağların vakum yardımı ile ince kanüller (metal borular) kullanılarak alınması yöntemidir. Bu girişim ile vücudun diğer bölgelerine göre daha fazla yağ toplanması olan yerlerden yağlar alınarak  vücuda daha orantılı bir şekil kazandırılmaktadır. Bu işlem göbek, kalça (basenler), bacaklar, diz, bel yanları, sırt bölgesi, ayak bilekleri, kollar ve çene altı gibi bölgelerde özellikle uygulama alanı bulmaktadır. Bu bölgelerden alınan yağlar özel işlemlerden geçirilerek özellikle yüz bölgesini gençleştirmek amaçlı kullanım bulmakla beraber daha gösterişli dudaklar elde etmek içinde sıklıkla kullanılmaktadır.

     Liposakşın ameliyatı vücudun belli bölgelerindeki yağ hücrelerinin alınması için milimetrik kesiler yapılarak çeşitli incelikteki kanüller (metal borular) yardımı ile yapılır. Kesilerin küçüklüğü nedeni ile bu ameliyattan sonra iz olmaz. Bu ameliaytla ilgili bilinmesi gereken yağ hücrelerinin alındığıdır çünkü gençlik döneminden sonra vücudumuzdaki yağ hücrelerinin sayısında bir değişiklik olmaz sadece bu yağ hücrelerinin büyüklüğünde artış olur. Bu nedenle örneğin bir bayanın göbek bölgesindeki bir milyon yağ hücresinin yarısını alırsanız kişinin daha sonra göbek bölgesinden kilo alması söz konusu değildir.

     Bu ameliyat uygulanacak bölgelerin büyüklüğüne göre sakinleştirici ilaçlar verilerek lokal anastezi ile veya genel anastezi altında gerçekleştirilebilir. Liposakşın ameliyatınıda alınan yağların yeniden vücuda verilerek şekillendirme işlemleri yapılması ile birlikte lipoplasty, liposculpture ve liposhaping gibi farklı ameliyat isimleri telafuz edilsede tüm bunlar aynı işlemi ifade etmektedir. Bunun yanında lipsakşın işlemi ile ilgili ultrasonik , lazerli , kuru yöntem ve ıslak yöntem ile liposakşın terimlerini duyabilirsiniz . Ultrasonik ve lazerle liposakşın yöntemlerinde yağlar ses ve ısı ile parçalanılarak yine vücuttan kanüller yardımı ile emilir ancak bu yöntemlerin herhangi bir üstünlüğü henüz bildirilmemiştir. Temelde çoğu plastik cerrahın uyguladığı tumesan yöntemidir ve liposakşın işleminde popülerliğini korumaktadır. Bu yöntemde vücut içerisine kanama durdurucu ve ağrı kesiciler ile birlikte hazırlanılarak verilen solusyonla yağlar yumuşatılır ve kanüller yardımı ile emilir.

     Liposakşın işleminden sonra karşımıza çıkabilecek en önemli problem işlem bölgesinde meydana gelebilecek pürüzlü görüntü ile girinti çıkıntılardır. Böyle bir netice sıklıkla aşırı kilolu ve cilt esnekliğini kaybetmiş kişilerde görüldüğü için hasta ile önceden görüşülerek gerekirse işlem seanslara bölünebilir. Küçük girinti çıkıntıların düzeltilmesi kolaydır ancak ciltte sarkma ile birlikte oluşan daha derin çöküklükler olur ise bunları düzeltmek için karın germe , bacak germe , kol germe gibi işlemler ile ciddi dolgu işlemleri yapılması gerekebilir.

     Liposakşın işlemi ile alınan yağ fazlalıklarının ardından cildin elastikiyetinin toplamasına yardımcı olunması amacı ile 3-4 haftalık özel korseler giyilmesini önermekteyiz. Ayrıca ameliyat sonrasında lenfdrenaj masajları , LPG ve sportif aktiviteler vücuttaki ödemin daha süratli atılmasına yardımcı olacaktır.

     Düzenli beslenmenin ve sporun hayat tarzı haline getirilerek fit ve sağlıklı bir vücuda sahip olunabileceğini vurgulayarak belirtmem gerekir ki eğer bunlara rağmen vücudunuzun belirli bölgelerinde basenler , kalçalar , göbek bölgesi, gıdı, diz vs. gibi bölgesel yağlanmada artış olmuş ise ve bu kiloları vermekte zorlanıyor iseniz bu ameliyat için çok iyi bir adaysınız demektir.

     Estetiğin ve güzelliğin olduğu her alanda bayanlarımız akla gelsede liposakşın işlemi erkekler içinde sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Özellikle jinekomasti olarak bilinen erkek memesindeki büyümenin tedavisinin belli evrelerinde kesi yapılmadan lokal anastezi ile bu deformiteler düzeltilebilmektedir.

     Özgüveninizi yitirmeden yağlanmaya dur deyin. Unutmayın aynalar ile barışık olmak , kıyafet dener iken ukala kişilerin, size ancak 40-42 beden olur gibi laflarından kurtulmak ve jeaninizi çekip rahatça dolaşabilmek için her şey sizin elinizde..

     Düzenli beslenerek , spor yaparak ve iyi bir plastik cerrahla dost olarak bunu başarabilirsiniz.

Sağlıklı ve içinde kadınların aktif olduğu bir yaşam dilerim..

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Ekim 2009

29 Eylül 2009 Salı

KÜP KEBABINDA SON NOKTA

Artık Marmara Ereğlisinde de Kıbrısın Meşhur Küp Kebabını tatmak mümkün. Azim edince herşey oluyor. Atakan abi ile bu yıl sürekli küp kebabı yapmak üzerine konuştuk. En uygun yer marmara ereğlisindeki yazlıktı ama yazlığın neresine yapacaktık?  Biz yer baktık şuraya olur buraya olur, şöyle olur böyle olur diye fikir yürüttük. Daha fikir aşamasında bile muhalefetten çatlak sesler çıktı , ne gerek var yapamazsınız diye , mangal neyinize yetmiyor diye. Ama biz kafaya koymuştuk kimse farkında değildi.

Atakan abi bir haftasonu buluşmasında çok iyi bir manevra ile gazı verdi ve küp kebabının temeli için harcı bir güzel hazırlayıp temeli attık. Bundan sonrası küpü temin edip tuğlaları örmekti. Temeli attık ama yinede muhalefet kanadını bu işi başaracağımıza inandıramadık. Tabiki biricik aşkım Esra benim yine arkamda idi ancak tek söylediği sen bu işi yapamazsın bi usta buldu.

Artık temel hazırdı ve biz birdahaki buluşmada bu olayı bitirmeliydik gel gör ki artık yaz mevsimi bitiyordu ve ramazan girmişti yani ereğliye gidişler seyrekleşti, bide araya izin dönemimiz girdi tabi. İzin dönemi doğal olarak Esra ile Kıbrısa gittik. Evin bahçesindeki Küpü detaylı inceledim ama birşey anlayamadım . İmdadıma babam yetişti meğersem küp kebabında işin sırrı küpün yüksek ısıya ulaşması ve etrafının kum ile çevrili olması nedeni ile bu ısın kaybının ağzı kapatılarak önlendiği zaman içerideki ısı ile etlerin doyumsuz bir lezzete ulaşmasıymış. Tabi böyle anlatmakla olurmu hemen babama uygulamalı yaptırıp afiyetle yedik.

Artık nasıl birşey yapacağım nasıl inşa etmem gerektiği iyice kafamda canlanmıştı. İzin bitip edirneye döndüğümde küp temini için araştırmalara başladım ve arkadaşlarında yardımı ile edirnenin ilçesi olan havsadan özel fırınlanarak üretilmiş olan küpümüzüde aldım.

Bayram gelip çattı tüm aile Ereğlide toplandık ortada sadece temeli olan ve elimdeki küpten başka birşey yok , küpü gören muhalefet kanadı halen nasıl birşey olacağını bu küpün nasıl olupta fırın haline dönüşeceğini anlayamamıştı. Tabiki ilk gece icraata hiçbirşey dökemedik bizde bi heves mangalı yakıp rakımızı içtik.  İkinci gün gün canım fena halde sıkkın gitmek istiyorum ereğlide durasım yok herhalde bu işi başaramamış olmanın, icraata geçememenin sıkıntısı olsa gerek. Önce Atakan abiyi tavlada bi tokatladım :) moralim biraz düzelmişti, sonra dışarı bi çıktım baktım hava güzel bu kez gazı ben verdim ve Atakan abi ile işe koyulduk ..

Aşağdaki karelerde küp kebabının inşaatının anatomisini göreceksiniz kısmetse haftayada üzerinde şarap kırıp açılışı yapacağız.

DSC07780

Küp kebabı inşaatında son noktayı koyduk artık kullanıma hazır. İşin sonunda sprey boyaları aldık çocuklara verdik hem boyadılar hem eğlendiler doğayla bütün olsun diye yeşil seçtik ama muhalefet bunada türbeye benzedi diye karşı çıktı şuan Atakan abi ile beklemedeyiz açılıştan sonra bu konuyuda çözeceğiz…

1 Eylül 2009 Salı

KADINLAR, MEME VE SIRT AĞRISI

Kadın denince gözümüzde birçok özellik canlanır, herkesin beynindeki kadın figürü farklıdır ancak kadınlarımızın olmazsa olmazı olan göğüsleri oluşan figür içerisinde muhakkak ki büyük bir yer teşkil edecektir.
Kadınları kadın yapan dişiliklerinin ve anneliklerinin temel organı olan göğüsleri neyazık ki birçok zaman başlarına dert açmakta. Meme hastalıkları ile ilgili elimizde birçok bilgi olması ve artık birçok yerde sadece meme hastalıkları ile uğraşan uzmanların olması ise yine memenin öneminden ileri gelse gerek. Memenin neyazık ki enfeksiyonları, kistleri, iyi huylu ve kötü huylu tümörlerini içeren çok geniş bir hastalık grubu mevcut ancak biz bu sayımızda memenin estetik cerrahi ile ilişkisinden bahsedeceğiz.
İrisi bir dert , ufağı bir dert olan memeler aslında bazen umulmadık zararlar oluşturabiliyorlar. Bunlardan biri olan sırt ağrısı ve bunun tek çözümü olan meme küçültme ameliyatı ise bizim bu sayıdaki konumuz.
Memenin ergenlikle , kilo alımı ve gebelikle birlikte büyümesi sıkça karşılaştığımız sorunlardandır. Bunun neticesinde ergenlik döneminde psikolojik olarak rahatsızlık duyan estetik kaygılar hisseden genç kızlarımız yanında, bunun sadece bir estetik problem olmadığı aynı zamanda ciddi sırt ağrısı, duruş bozuklukları ve omurgada geri dönüşü olmayan rahatsızlıklar oluşturabilidiği unutulmamalıdır. Ayrıca meme altlarında kızarıklık , kaşıntı , enfeksiyon ve hijyen problemi nedeni ile kötü koku gibi şikayetlerde ortaya çıkabilir. Peki bu şikayetleriniz mi var ? Ne yaparım diye kendinize dert mi ediyorsunuz? Ozaman bir Plasitk Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah desteği almalısınız.
Estetik cerrahlar memelerin hem sağlıklı boyutlarda hemde formda ve çekiciliğinden hiçbirşey yitirmemiş şekilde yeniden şekillendirilişi hakkında size yardımcı olacaktır. Bu tarz şikayetleri olan hastalarda mutlak hormonal sorun olup olmadığı , memelerdeki büyümenin durup durmadığı, memelerde her hangi bir kitle veya enfeksiyon olup olmadığı öncelikli olarak araştırılmalıdır. Eğer böyle şikayetler mevcut ise öncelikle bunlara yönelik müdahaleler yapılmalıdır ancak memelerdeki büyüme durmuş ise ve şikayetler sadece sırt ağrısı ve estetik kaygılar ise memelerin boyutlarının , meme bezlerinin , meme yağ dokusunun , meme derisinin , meme başının pozisyonun detaylı incelenmesinin ve hastanın yaşı ile ileride çocuk yapma isteğinin öğrenilmesinin ardından kullanılacak ameliyat tekniğine karar verilir.
Meme küçültme ameliyatı öncesi hastanın genel laboratuar tetkikleri incelenir. Karar verilen ameliyat tekniğine uygun olarak operasyon öncesi ölçümler ve çizim yapılır bu aşamada hastanın ileride oluşacak göğsünün estetik formu ile ilgili görüşleri muhakkak dikkate alınır. Meme küçültme ameliyatı genel anastezi altında gerçekleştirilir . Sıklıkla tercih edilen yöntem vertikal mamoplasti dediğimiz ve meme başı ile meme başından aşağıya düz bir kesinin yapıldığı ameliyat tekniğidir. Bunun yanında ters T denilen ve meme altında da horizontal bir kesi hattının olduğu yöntem sıktır. Ameliyat süresi kullanılan tekniğe bağlı olmak üzere 2-4 saat arasında değişir. Ameliyatta meme başı olması gereken yere taşınır, meme üst loju genellikle sarkmış memelerde boşalmıştır(özellikle aşırı kilo alıp vermelerden sonra), yeniden form verilirken bu alan doldurulur, koltuk altına yayılmış olan göğüs daha dar çaplı bir alana hapsedilir ve bu şekilde daha iyi bir form sağlanır. Bu işlemler sırasında istenen boyutlara kadar küçültülmek ve dikleştirilmek üzere meme dokusu ve deri çıkarılır. İşlemden sonra hastanede kalış süresi 1 veya 2 gündür. Ameliyat sonrası 4-5. saatte ayağa kalkmanıza ve beslenmenize izin verilir. İlk birkaç gün ameliyat bölgesinde oluşabilecek kan ve serum sızıntılarını toplayacak drenler kullanılır. Gelen miktara göre bu drenler 1-2 gün sonra çıkarılır. Ameliyattan sonraki süreçte dikiş almak veya dikiş almamak cerrahın kullanacağı yönteme göre değişir. Ameliyat sonrası bir aylık dönemde sporcu sütyeni kullanılması ise önerilir.
Meme küçültme ameliyatlarında kullanılan tekniğe bağlı olarak bazı farklı özellikler söz konusudur. Bazı sınırlı küçültme ameliyatlarında, iyileşme hızlı ve işlem sonrası hemen normal aktivitelere dönülebilirken, çok iri göğüslerde çıkarılan dokunun durumuna göre bu süreç uzayabilir. Aynı şekilde tekniğe bağlı olarak oluşacak izlerin yeri ve uzunluğu da değişir. Ameliyat izleri ilk aylarda daha belirgin iken 6. aydan itibaren daha iyi yönde değişir.
Memenin emzirme özelliği nedeni ile meme dokusu ve meme başı ameliyat esnasında muhakkak korunmalıdır . Ayrıca memenin duyusu ve bunun bayanlar açısından tartışılmaz önemi nedeni ile meme duyusunun ve meme başı ile süt kanalları arasındaki ilişkinin bozulmadığı ameliyat teknikleri öncelikle tercih edilmelidir. Buna karşın bazı iri göğüslerde bu ilişkinin bozulduğu ameliyat teknikleri tercih edilebilir. Aşırı iri göğüslerin küçültülmesi ameliyatlarında meme ucu kayıpları çok sık olmasada seçilecek teknik hakkında hasta ile birlikte karar verilmelidir.
Memenin formu iyi fakat iri ise ve bunun yağlanmaya bağlı olduğu düşünülüyorsa sadece vakumla yağ emme yöntemi(liposuction) ile göğüsler bir ölçüde küçültülebilir. Fakat küçültme işlemi ile birlikte aynı zamanda bir form verilmesi de gerekiyorsa bahsettiğimiz cerrahi müdahaleler kaçınılmazdır.
Ameliyat sonrası karşılabilecek sorunlar erken ve geç dönem sorunları olarak ikiye ayrılabilir. Erken dönemde kanama, enfeksiyon, yara yeri iyileşme problemi gibi sorunlar son derece nadirdir. Geç dönem sorunları ize veya şekle bağlı sorunları olarak karşınıza çıkabilir. İzlerde belirginlik, kızarıklık, kaşıntı erken dönemde bazı koyu tenli kişilerde sıkça rastlanabilir ve ilaç tedavisini gerektirebilir. Şekille ilgili sorunlar daha çok büyüklük ile ilgili sorunlardır. Bu nedenle ameliyat öncesi arzu edilen meme boyutu vucüdün diğer özellikleri de göz önüne alınarak net bir şekilde hasta ve doktor arasında konuşulmalıdır.
Kısaca sıklıkla karşılaşılan bir diğer problemden de size bahsetmek istiyorum . Aşırı kilo kayıpları veya doğum sonrası dönemde emzirmeye bağlı olarak göğüslerin üst lojunda ciddi bir boşalma ve sarkama oluşabilir. Budurumlarda göğüsler sönmüş büyük bir balona benzetilebilir. Kütle olarak rahatsız etmesede bu şekildeki göğüslerin cazibesini yitirmesi nedeni ile yeniden form kazandırılmak üzere mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Böyle hastalarda göğüsler dikleştirilir ve eğer yeterli doku kalmış ise bu dokular göğüs üst lojuna taşınarak form sağlanır ancak eğer yeterli meme dokusu ve yağ dokusu meme altında kalmamış ise dikleştirme işlemi esnasında meme protezleri kullanılması istenen formu sağlayacaktır.
Unutulmaması gereken ; kadınlarımızın göğüslerini ihmal etmemesi , kendilerine ve vücutlarına gereken özeni göstermeleri onları ilerde karşılaşacakları sıkıntılardan koruyacağıdır.
Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Eylül 2009

23 Ağustos 2009 Pazar

YAŞAM KAYNAĞIMIZ GÜNEŞ VE CİLT KANSERLERİ

Sıcak yaz günlerinin ardından gelen şu sonbahar günlerinde hepimizin aklında plaj kumsal ve güneş kaldı. Birçoğumuz belki de denizden hiç çıkmak istemedik, güneşin ıslak vücudumuza vurması ile yaşadığımız haz ve rahatlık hiç bitmese, şu sonbahar hiç gelmese diye düşündük.

Peki sonbahar gelirken acaba güneş bizde sadece bu mutlu etkileri mi bıraktı ? Hepimizin bildiği gibi ozon tabakasındaki incelme ile yaşam kaynağımız olan güneş, yaşamımızı tehdit edebilecek bir düşmana dönüşebiliyor. Bu nedenle güneşin bize güzel bronz bir ten, çikolata kıvamında tatlı hoş bir görüntünün altında ne gibi zararlar verebileceğini biliyor ve bunlardan korunuyor muyuz???

Derinin üst tabakasını su , elektrolit ve ısı kaybını önleyen ayrıca vücudumuzu dış etkenlerden koruyan Epidermis tabakası oluşturur. Bu tabakanın altında kıl folikülleri , ter ve yağ bezlerini içeren dermis tabakası bulunur. Daha derinde ise yağ dokusu bulunur. Deri kanserleri bu tabakalardaki hücersel bozulma ile ortaya çıkar.

Deri kanserinin esas nedeni ozon tabakasındaki incelme ile vücuda gelen ultraviole ışınlardır . Özellikle güneş ışınlarının dünyaya dik olarak geldiği 10.00-15.00 saatleri arasında dikkatli olunmalıdır. Bunun yanında mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da deri kanserlerine neden olabilir.

Risk altındamıyım?

Böylesine yoğun güneşe maruz kaldığımız ülkemizde derimizi tanımak ve korumak temel hedefimiz olmalı . Peki deri kanserine kimler aday ? Açık tenliler, çok sayıda beni olanlar , bu benlerin değişik şekil ve boyutta olması, çilli kişiler, ailesinde deri kanseri olanlar, herhangi bir sebeple radyoaktif ışın tedavisi (radyoterapi) alanlar, uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaraları olan kişiler başlıca bu riski taşırlar.

Deri kanseri tipleri:

Deri kanserlerinin başlıca 3 tipi vardır. Bazal Hücreli Kanser(BHK) bunların ensık rastlanan tipidir , yavaş seyreder , vücudun başka bölgelerine yayılmaz ve nadiren hayatı tehdit eder. Diğer sık rastlanan deri kanseri tipi ise Skuamöz Hücreli Kanser(SHK)dir. SHK dudaklarda ve yüz bölgesinde sık görülür ve lenf bezlerine bazende iç organlara yayılabilir. Eğer erken teşhis ve tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilir. Deri kanserlerinin üçüncü tipi olan Malign Melanom(MM) ise toplumda daha az görülür ancak erken teşhis edilirse tedavi şansı vardır, aksi takdirde ölümcüldür bu özelliği ile MM deri kanserlerinin en tehlikeli tipidir.

Peki her çok güneşe maruz kalan deri kanseri mi olacak ? Veya ilerde deri kanseri olurmuyum diye endişe mi yaşayacak ? Hayır ama derinizi tanımak ve herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde bir Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanına müracaat etmeniz ileride oluşabilecek tehlikelerden sizi koruyacaktır.

Derideki değişiklikler :

Derinizde oluşabilecek ve dikkat etmeniz gereken değişiklikler şöyle ; pembe renkli küçük bir kitle, yüzeyi düzgün parlak veya çukur şeklinde lezyonlar, kabuklu,pullu, kuru kırmızı renkli nokta veya yumru şeklinde lezyonlar ve böyle lezyonların 2-4 hafta içerisinde iyileşmemesi sizi alarma geçirmeli. Malign Melanom için ise herhangi bir bende veya normal deride gelişen pigmente lezyonların sınırlarında düzensizlik, renk değişikliği, üzerinde kabuklanma, kıllanma, kanama, kaşıntı ve büyüme olması sizi bir Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanına yönlendirmeye yeterlidir.

Nasıl korunmalıyım?

Deri kanserlerinden korunmak için neler yapmalıyız? Öncelikle güneşte çılgınlarca güneşlenmek yok eğer açık alanda çalışıyor isek veya güneşe maruz kalacaksak muhakkak güneş koruyucuları kullanmamız gerekmekte ayrıca günümüzde çok şık bir aksesuar olarak yer alan şapkalarımız muhakkak hayatımızın bir parçası olmalı..

Deri kanserim varsa ne olacak?

Tüm önlemlere rağmen bahsettiğimiz şekilde şüpheli bir lezyonunuz var ise öncelikle Plastik Rekon. ve Estetik Cerrahınıza müracaat etmelisiniz yapılacak olan ilk şey tanı amaçlı biyopsi alınarak bunun patolojik incelenmesinin yapılmasıdır. Bu aşamada yapılan biyopsi tekniği hem tanı amaçlı hemde tüm lezyonun çıkarılması ile tedavi amaçlı da olabilimektedir. Patoloji sonucu doğrultusunda cerrahınız sizi yapılacak tedavi algoritması yönünden bilgilendirecektir. Tümörün tipine, evresine ve vücuttaki yerine göre bu algoritma şekillenecektir. Lokal veya genel anastezi ile cerrahi olarak çıkarılması , bölgesel lenf bezlerinin çıkrılması ve bu işlemler ardından radyoterapi veya kemoterapi gerekliliği bu algoritmanın parçalarıdır.

Plastik Cerrah tarafından yapılacak bir müdahale sonrasında hem fonksiyonel hemde estetik olarak tümör çıkarılır. Peki bu hastalık nüks eder mi? Nüks oranları yine tümörün tipine ve evresine göre değişmekle beraber çok sık değildir ancak bir kez böyle bir tedavi alan kişinin artık normal popülasyona göre riski artmıştır bu nedenle derisini iyi tanımalı ve muhakkak korumalıdır.

Bol güneşli ve sağlıklı bir yaşam geçirmeniz dileği ile…

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi Eylül 2009

22 Ağustos 2009 Cumartesi

KIBRISIN MEŞHUR KÜP KEBABI



KARŞIKONULMAZ BİR LEZZET KÜP KEBABI

B u yaz Atakan abi ve beni ereğlideki yazlığa küp kebabı inşa etme heyacanı sarmıştı. Ancak Atakan abinin ereğlide yaptığı kazı çalışması ardından yaşadığımız hayal kırıklığı ile bu macerayı sonlandırdık.
Sonlandırdık diyorum ama yılmadık ve bu yaz Kıbrısta babamdan bu işin sırlarını nasıl yapılacağını öğrenmek için kurs aldım.
Küp kebabında olay özetle küp içerisinde odun yakılıyor ve bu odunların kömürleşmesi ile ısınan küp içerisinde yaklaşık 6 saat pişirilen etleri yemeye doyamıyorsunuz.




Önce küp içerisinde ateş yakılıyor ve odunlar kömür oluncaya kadar bekleniyor.



Aleminyum folyolar içerisine önceden marine edilen etler sarılıyor ve ısıtılan küp içerisine yerleştirilmek için hazırlanıyor. Etlerin yerleştirilmesinin ardından mermer kapak ile küpün ağzı kapatılıp hazırlanan çamur ile ağzı sıvanıyor ve hava almaması sağlanıyor.




Etlerimiz küpümüz içerisine yerleştirildikten sonra çamur hazırlanarak küpün ağzı mermer kapak etrafı sıvanarak kapatılıyor ve etler yaklaşık 6 saat bekletiliyor.






Ve 6 saat küpün sıcaklığında bekletilip çıkarılan etler ağzınızın içinde eriyecek kıvama gelmiş oluyor . Yemeye doyulamayan bu meşhur kebap evlerde yapılabildiği gibi kıbrısın birçok yerinde meşhur kebapçılardada bulunabiliyor.
Biz bu etleri afiyetle mideye indirdik tabi çok özlemiş olduğumuz Kıbrıstaki ailemizle birlikte olunca lezzetleri bir okadar daha arttı. Umarım yakın zamanda Atakan abinin elindende Kıbrısın Küp kebabını yemek nasip olur..







31 Temmuz 2009 Cuma

ESTETİK NEDİR?

Estetik denince sanırım birçoğumuzun aklına güzellik, çeşitli operasyonlar, lazerler vs. vs. gelir. Aslında estetiğin çok değerli ve birçok kişi tarafından arzulanan bir şey olmasının nedeni sadece görsel değil hayatın bütünü içerisinde birçok alanda yer almasıdır.

2010 yılına girerken insanların birçoğu estetik olmak yerine ciddi anlamda estetik karşıtı hareketler sergilemekte bunların nedenleri ne acaba…?

Bir kafede önceliği önünüzdeki bayana vermek , kız arkadaşınızın kırık fincanı ile kendinizinkini değiştirmek , iş arkadaşınız terfi aldığı zaman en kral çiçeği ona göndermek , çevrenizdeki kişilerin başarısı ile gurur duyabilmek ve onlara sadece samimi duygular ile haset etmeden özenebilmek … İşte tüm bunlar sizin gözükmeyen ancak hayatınızda her zaman yer alan estetik yanınızı belirleyen bazı oluşumlar. Unutmamalısınız ki , çoğu zaman gözardı ettiğiniz estetik yanınız görselliğinizden çok daha önemli .

İçinizdeki estetik güzelliğin dışa yansıdığını asla unutmayın bunu güzel bir burun veya dekolteli göğüsler ,dolgun dudaklar ile kamufle edemezsiniz. Bunlar size güzel bir hayat gerçek bir aşk , değişilmez dostluklar , unutulmaz anılar ve huzurlu bir hayat yaşatamaz.

Kıssadan hisse : Her yönü ile estetik olan Plastik Cerrahların yetişmesi dileği ile….

26 Temmuz 2009 Pazar

ÖĞLE ARASI ESTETİKLERİ

Merhaba sevgili okurlar . Bu ayki değineceğimiz konumuz birçoğunuzun duyduğu bildiği ancak zaman zaman çekinerek baktığı hızlı ve etkili estetik yöntemleri. Sizde sabah evinizden kırk yaşınızda çıkıp akşam otuz yaşınızda dönmek istemez misiniz ? Eşinize yıl dönümü sürprizi yapmayı düşünüyor iseniz öğle arası estetiği tam size göre …

Yoğun iş temposu artık metropolitanlarda birçok bayanı olumsuz etkilese de , biz estetik cerrahlar aynı yoğunlukta bayanlar için mücadele etmekte ve çözümler üretmekteyiz . Bu yüzden bugün sizlere öğle arasında yarım saatinizi ayırarak zamana karşı nasıl durabileceğinizin tüyolarını vereceğim.

Alın bölgesi ve göz çevresi kırışıklıklarınız mı var ? Yanaklarınızda sarkmalar mı başladı ? Bıçak altına yatmaktan mı korkuyorsunuz ? Ağrısız şekilde kaşlarınızı mı kaldırtmak istiyorsunuz ? Dudak yanak arası çizgilerinizde derinleşme mi arttı ? Dolgun dudak arzunuz içinizi mi kemiriyor ? Zamanın aleyhinize mi işlediğini düşünüyorsunuz ? Sanırım sizin botoks ve dolgu ile tanışma zamanınız gelmiş …

Botoks için öncelikle şunu söylemeliyim ki kesinlikle bir yılan zehiri olmayıp , Clostridium Botilinum denilen bir bakterinin seyreltilerek zararsız hale getirilmiş , uygulandığı bölgedeki kaslarda gevşeme yaparak etki gösteren bir toksindir. Yıllarca spastisite tedavilerinde kullanılmasının ardından estetik etkileri gözlemlenerek hayatımıza giren Botoks bulunduğumuz yüzyılın mucizelerinden olup artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girmiştir.

Öğleyin vereceğiniz küçük bir molada güvenilir ellerde yaptıracağınız botoks uygulaması ile aşırı çalışarak yüz bölgenizdeki çizgilerin derinleşmesine neden olan mimik kaslarınızın gücü zayıflatılarak bu çizgilerden kurtulmanız ve gençlik yıllarınıza dönmeniz mümkün. Botoks uygulamaları göz çevresi ve alın kaş arası kırışıklıklarında mükemmel sonuç vermesinin yanında aşırı terleme tedavisinde ve migren tedavisinde çok iyi sonuçlar vermektedir.

Botoks uygulaması ağrısız bir işlem olup doğru noktalara uygulanması halinde herhangi bir komplikasyonu yoktur . Kırışıklıklardaki düzelme uygulama sonrası 4-7 günde ortaya çıkar ve ortalama 4-6 ay boyunca sürer.

Dolgu maddeleri ise (hyaluronik asit,kollagen,kalsiyum hydroxylapatite,otojen yağ dokusu) yaşlanma ile birlikte yüzdeki hacim kaybının , derin çizgilenmelerin ve giderek belirginleşen yanak dudak çizgilerinin tedavisinde kullanılan özel laboratuarlarda üretilen maddelerdir.

Dolgu maddelerinin uygulanmasının ardından etkileri hemen ortaya çıkar ve etken maddenin özelliğine bağlı olarak 8 ile 24 ay arasında etkinlikleri devam eder. Doğru ve etkin yapılan uygulamaların ardından çoğu zaman hiçbir komplikasyon ile karşılaşılmaz.

Eğer ince dudaklar yerine öpülesi dudaklar , yorgun bakışlar yerine tutkulu bakışlar ve tüm noktalarında yılların izleri olan bir yüz yerine içindeki gençlik ateşinin yeninden alevlendiğini gösteren bir yüz ile evinize dönmek istiyorsanız sanırım bir öğle arası zamanınızda estetik cerrahınızla görüşmelisiniz.

Merak ettiklerinizi öğrenmek ve detaylı bilgi almak için bize yazınız.

drkandulu@hotmail.com

Op.Dr Hüseyin KANDULU.

Yaşamın Kendisi Kadın Dergisi

Ağustos 2009

8 Haziran 2009 Pazartesi

HAFTASONU MOTOKROS HEYECANI

31 Mayıs Pazar günü Hayraboluda (Tekirdağın güzide bir ilçesi) Motokros yarışları olduğunu öğrendik ve sabah sırt çantamıza yolluklarımızı doldurup eşim Dr.Esra ve arkadaşımız adaşı Dr.Esra ile heyacanın bir ucundan ortak olmak için yola koyulduk .

DSC05404

12 yıldır Trakya bölgesindeyim ancak benimde Hayraboluya Motokros vesilesi ile ilk kez yolum düştü. Küçük ve şirin bir belde insanları çok sıcak ve doğası çok güzel saflığını kaybetmemiş. Motokros yarışlarının olduğu mesire alanına ulaşınca çok şaşırdım çünkü burada böyle bir pist ve heyacanlı bir topluluk beklemiyordum bu nedenle yerel yöneticileri de tebrik ederim. Neyse TMF kupasını Şakir Şenkalaycı kazandı onuda tebrik ederim sizlere iyi seyirler.

Bu arada eğer bu bölgelere yolunuz düşerse Hayrabolunun 15 Km yakınındaki Büyükmandıra'ya uğrayıp tavuk çevirme yemenizi mutlaka tavsiye ederim. Üstünede bölgeye has peynir tatlısı ile damağınızı şenlendirebilirsiniz.


13 Mayıs 2009 Çarşamba

BAHARLA GELEN ESTETİK

Bahar ayları, kışın o kasvetli ve soğuk havasının yerini güneşin, çiçek kokularının ve kuş seslerinin aldığı aylardır. Bahar mutluluktur, bahar aşktır, arının çiçeğe aşkıdır. Her an sizi dışarıya çağıran bir şeyler vardır. Güneş etrafı ısıtmaya başlamış bizide ısıtıp artık kendimize gelmemizi, kendimize bir çekidüzen vermemizi söylemektedir sanki.
Kışlık mantolar depolara kaldırılmaya başlamış üfül üfül elbiseler ve tişörtler gündemdeki yerlerini almaya başlamışlardır. Ya o kalın mantolar ve kazaklarla sakladığımız kilolar, vücudumuzun sarkan kısımları ! İşte bahar aylarında bayan ve erkeklerde estetik ameliyatlara talebin artmasının nedeni doğanın bahar aylarında kendini yaza hazırladığı gibi insanlarında kendini yaza hazırlama isteğindendir. Yaz, güneş ve plajlar buna hazır mıyım? Hazır olmalıyım sorusu erkek, bayan herkesin kafasının bir kenarında vardır.
En çok diyet yapılan ay bahar ayları olduğu gibi ençok estetik ameliyatlara talebin olduğu ayda bahar aylarıdır. Çünkü biz içinde yaşadığımız doğanın bir parçasıyız. Nasıl doğa kış uykusunda ise, baharla ve güneşle içimizde yepyeni bir ışık doğar ve bu ışık bizi daha güzel olmaya iter. Sezen Aksunun dediği gibi her bahar aşık olmasakta her bahar doğayla birlikte yeniden doğarız. Yeni bir biz doğar baharla ve daha genç, daha güzel olmak ister ruh ve bedenimiz. Ruhumuzda ki bu yeniden doğuşa bedenimizde ayak uydurmak ister, bu yüzden yüzlerce diyet listesi içinden kendimize birini seçer, yeniden spor yapmaya başlarız. Diyetle verilen kiloların sonrasında vücudumuzda deformasyonlar ortaya çıkar işte bu aşamada estetik cerrahi devreye girer.
Hayat yürünmesi gereken uzun bir yoldur, yürümekle aşınan ayakkabımız gibi hayat bizide yorar, yıpratır. Bir dur demek isteriz senelere, daha kalbim o kadar hızlı atıyor ki bu aynadaki ben değilim. Ben olmamalıyım. Hepimiz bu sözleri arasıra kendimize söylüyoruz. Önemli olan zamanında söylemek. Yaşamımızın bir parçasıda biziz ve kendimize değer verdiğimiz kadar varız. Biz estetik cerrahlar diyoruz ki her yaşın bir estetik girişimi vardır. Kanser gibi ne kadar erken yüzünüzde ki ve vücudunuzda ki yaşlanma belirtilerini fark ederseniz o kadar basit müdahalelerle memnun edici sonuçlar alırsınız.
Evet artık 2009 yılı ortasına geldiğimiz şu aylarda estetik cerrahi müdahaleleri yaptırmak , saklanması gereken müdahaleler değil hayatımızın bir parçasıdır. Estetik cerrahide çözümü olmayan problem yoktur. Düzeltilmesi gereken her şey düzeltilebilir. Ne kadar erken başvurursanız o kadar mutlu ve kendinizle barışık uzun yıllar geçirirsiniz.
Plastik, Rekonstruktif ve Estetik cerrahide tüm estetik ameliyatlar yanı sıra rekonstruksiyon ameliyatları, el cerrahisi,mikrocerrahi, yanık, diabetik ayak ,doğumsal anomali ameliyatları yapılmaktadır. Estetik ameliyatlar arasında, sıklıkla burun estetiği ve solunum yolu düzeltilmesi, meme büyütme, meme küçültme ve dikleştirme, karın germe, liposuction, yağ enjeksiyonu, göz çevresi estetiği, kaş kaldırma, yüz germe, botoks,dolgu vb. yapılmaktadır ve diyorum ki estetik girişimler bu işte uzman olan plastik cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Hepiniz ruhen ve bedenen yaza hazır olmak istiyorsanız güvenilir işinde ehil estetik cerrahlara başvurmanızı öneriyorum .