Geçen hafta sonu nasıl oldu ise çok süratli bir şekilde gelmişti, bayramdan sonraki ikinci hafta sonu idi ve Ereğlide buluşacaktık. Bu iki hafta nasıl geçti anlamadım ama bildiğim tekşey inşa ettiğimiz küpümüzde kebap yapmanın zamanının geldiği idi.
Cumaartesi günü, güne ereğlide güzel bir kahvaltı ile başladık hava okadar güzeldiki aynen yazdan kalma. İki hafta önce soğuktan titrediğimiz ereğli sanki uysallaşmış bir kedi gibi ve bizi ağırlamanın küp kebabının açılışını yapmanın mutluluğunu paylaşır gibi güneşli ve sakin.
Böylesine güzel bir havada mutlu ve huzurlu olarak yapılan kahvaltı ardından Atakan abi ile küpün başına geçtik ve çalışmalara başladık. Zayıf karnımız olan kömür odunumuzun olmaması nedeni ile başlangıçta müthiş zorlandık yakmakta küpümüzü. E tabi çalı çırpı ile olacak iş değil ama yılmadık ve sonunda küpün içerisinde ateşimizi yaktık . Ateş yanmaya göre , odun yetiştiremedik ardından ve yaklaşık bir saat sonra küpün içerisinde mütkiş bir ısı ile harika bir köz oluştu.
Etleri hazırlamak bu işi önceden bilen ben olduğum için bana kaldı . Özel olarak küp kebabı için aldığımız dana , kuzu ve tavuk etlerini kaptım ve hazırlamaya başladım . Bi kısmını sosladım bi kısmını öylesine bıraktım. Daha eti hazırlarken acıkmıştım. Atakan abide boş dururmu etlere hayatımda ilk defa gördüğüm ve anlam veremediğim neyseki görüntüde kötü lezzette fena olmayan taze naneli bir sos yaptı :) .
Etleri özenle küpümüze yerleştirdik ve küpün ağzını kapatmak için çamur yoğurma işide doğal olarak bu ilk seferde bana kaldı ama her seferinde elimi çamura bulayacağım zannedilmesin biricik aşkım Esra bu manzaraya çok kızmakta çünkü. Bu işleminde ardından o güzel ereğli havasında artık gün bizimdi ve akşamı bekleyip sarı rakımıza küp kebabının dansözün sarhoşa eşlik ettiği gibi eşlik etmesini beklemeye çekildik.
Bu arada emeklerimizin karşılığını aldık aşkım Esra müthiş hazırladığı tatlısı (Browni) ve nescafe ile bize süper bir süpriz yaptı ve tüm yorgunluğumuzu aldı.
Yeni nesil kebap ustalarından Ozi ve Kaya ise boşdurmadılar bu güzel havada , Seda ablalarını eşliğinde rakı soframızın vazgeçilmez mezesi olan közde patlıcanlarımızı hazırladılar. Benden söylemesi kızlar bu çocuklarda iş var…
Beklenen an çabucak geldi ve akşam oldu mezeler hazır rakı masada , küpün içinden aldığımız sıcacık etleri açmaya başlamamızla birlikte etlerin kokusu herkesin içine işlemeye başladı. Kemiğinin üzerinden genç kız gibi salına salına dökülen etler herkesin iştahını kabarttı ve muhalefetin bittiği an gelmişti etler yendi muhalefet sustu çünkü böylesine bir lezzet kimse ummamıştı . Herkes telefona sarıldı çünkü ereğlinin müdaimlerinden bazıları aramızda yoktu bu lezzet onlara anlatılmalıydı . Onları bir güzel kıskandırdık sanırım heyecanla onlarda bir sonraki buluşmayı bekliyorlardır ama neyazık ki kış ayları onları biraz bekletecek..
Bu lezzet eşliğinde eti biraz fazla kaçırsakta Atakan abi , ben ve sarı rakı artık ereğlide yeni bir lezzet ve unutulmayacak bir iz bıraktık sanırım…
To be continue…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder